Asırlar boyunca Ancyra, Engürü, Angora gibi isimlerle anılan ve nihayet Ankara ismini alarak Türkiye'nin başkenti olma şerefine nail olan bu şehir, tarihi ve doğal güzellikleri ile keşfedilmeyi bekliyor. Peki, Ankara'nın pek bilinmeyen, gizli kalmış güzellikleri nelerdir? Bu yazıda, başkentin bilinmeyen cennet köşelerine bir yolculuğa çıkıyoruz.
DEVAM ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Ankara'nın Saklı Cenneti: Uyuzsuyu Şelalesi'nin Büyülü Hikayesi
Ankara'nın kalabalığından uzakta, Nallıhan'ın kucağında saklı bir cennet var: Uyuzsuyu Şelalesi. Sarıçalı Dağı'nın zirvesinden doğan berrak sular, çayırları aşarak 60 metre yükseklikten dökülüyor ve büyüleyici bir manzara sunuyor.
Uyuzsuyu Şelalesi'nin adı, geçmişten gelen ilginç bir hikayeden miras kalmış. Eskiden bölgedeki köylüler, uyuz olan koyunlarını bu şelalenin suyunda yıkayarak tedavi ediyormuş. Şelalenin şifalı suları, koyunların dertlerine deva oluyormuş. Bu efsanevi hikayeden ilham alan şelale, "Uyuzsuyu" adını almış.
Şelalenin etrafı yemyeşil bir doğayla çevrili. Yaz aylarında serin bir atmosfer sunan bu doğal cennet, doğa yürüyüşleri ve piknik yapmak için ideal bir yer. Şelalenin sesini dinleyerek huzur bulabilir, fotoğraf çekerek bu büyülü anı ölümsüzleştirebilirsiniz.
NALLIHAN KUŞ CENNETİ
Ankara'nın Nallıhan ilçesinde bulunan bu kuş cenneti, 200'den fazla kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Flamingolar, pelikanlar, balıkçıllar ve yırtıcı kuşlar gibi birçok farklı kuş türünü gözlemlemek için buraya gelebilirsiniz.
Ankara'da Doğayla Tarihin Buluştuğu Nokta: İnönü Mağaraları
Ankara'nın Güdül ilçesinde bulunan İnönü Mağaraları, doğayla tarihin buluştuğu büyüleyici bir yer. Ankara'ya yaklaşık 90 kilometre uzaklıktaki bu mağaralar, ışıl ışıl parlayan sularıyla Kirmir Çayı'nın hemen yanında yer alır.
M.Ö. 2000 yılına kadar uzanan bir geçmişe sahip olan İnönü Mağaraları, Hititlerden Roma dönemine kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Mağaralarda yapılan kazılarda, bu dönemlere ait birçok eser bulunmuştur. Arkeoloji ve tarih meraklıları için eşsiz bir deneyim sunan mağaralar, geçmişe bir pencere açar niteliktedir.
MAHKEMEAĞCİN KÖYÜ
Ankara'nın doğal ve tarihi güzellikleri ile dolu ilçelerinden biri olan Güdül'de, Aluç Dağı'nın eteklerinde saklı bir cennet var: Mahkemeağacin Köyü. Tertemiz dağ havası, binlerce yıllık tarihi ve eşsiz doğasıyla bu köy, Ankara'da hafta sonu kaçamağı için ideal bir yer.
Mahkemeağacin Köyü'nü özel kılan en önemli unsurlardan biri, tüf kayalıklar oyularak inşa edilmiş tarihi evler ve kiliselerdir. Bu yapılar, binlerce yıl önce bölgede yaşamış insanların izlerini taşır. Köyü keşfederken bu kayalara oyulmuş evleri ve kiliseleri inceleyebilir, geçmişe bir pencere açabilirsiniz.
Altınköy Açıkhava Müzesi'nin sunduğu imkanlar, köy yaşamını ve kültürünü daha yakından tanıma fırsatı sunuyor. 500 dönümlük bir alanda kurulan bu müze, köy hayatında kullanılan çeşitli nesneleri, köy yapılarını ve yaşam tarzını ziyaretçilere aktarıyor. Özellikle şehirde doğup köy hayatını hiç deneyimlememişseniz bu tür bir deneyim, sahibi olmak isterseniz hiç durmayın.
Pilavlıoğlu Han
500 yıllık bir tarihe sahip Pilavoğlu Han, Ankara'nın keşfedilmeyi bekleyen gizli hazinelerinden biri. Tarihi atmosferi, antika dükkânları ve lezzetli Türk kahvesi ile bu han, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Pilavoğlu Han, 16. yüzyılda inşa edilmiş ve yüzyıllar boyunca ticaretin ve sosyal yaşamın merkezi olmuş. Hanın duvarları, şehrin tarihi boyunca yaşanan birçok olaya tanıklık etmiş. Günümüzde han restore edilmiş ve eski ihtişamına kavuşmuş.
Antika Dükkânlarında Kaybolun
Pilavoğlu Han'ın avlusunda ve odalarında onlarca antika dükkânı bulunuyor. Bu dükkânlarda eski mobilyalardan antika takılara, kitaplardan el sanatlarına kadar birçok ürün bulabilirsiniz
AUGUSTUS TAPINAĞI
Altındağ ilçesinde, Hacı Bayram Veli Camii'nin yanında yer alan Augustus Tapınağı, M.Ö. 25'li yıllara dayanan tarihiyle oldukça eski bir yapıdır. Ankara'nın en tarihi yapılarından biri olan bu tapınak, kentin yerel tanrıçası Cybele'ye ithafen inşa edilmiştir. Tapınak günümüze derli toplu bir şekilde ulaşmamış olsa da, duvarındaki Augustus'un faaliyetlerini anlatan çift dilli yazıt ve etkileyici 15 metrelik dev Roma sütunlarıyla dikkat çekmektedir.
Augustus Tapınağı, M.S. 6. yüzyılda birtakım eklemeler yapılarak kiliseye dönüştürülmüş ve yanındaki Hacı Bayram Veli Camii'nin inşa edilmesinin ardından bir medrese olarak kullanılmıştır. Bu tarihi yapılar kompleksi, günümüz Ankara'sının dinler arası hoşgörüsünü yansıtan önemli bir ibadet rotası haline gelmiştir.
