9 Eylül’de Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından göreve getirilen Başbakan Sébastien Lecornu, hükümet listesini sunduktan kısa bir süre sonra istifasını sundu. Bu gelişme, Macron’un merkezi hükümetinde istikrar arayışının önünde yeni bir engel teşkil etti.
KRİZİN YENİ AŞAMASI
Fransa, Haziran 2024 seçimleri sonrası iyice parçalanan parlamento desteğiyle mücadelesini derinleştirmişti. Cumhurbaşkanı Macron’un Ulusal Meclis’i feshederek yeniden seçim kararı alması bu kırılganlığı daha da belirgin hale getirdi.
François Bayrou liderliğindeki hükümet, 8 Eylül’de Ulusal Meclis’te yapılan güvenoyu oylamasında 364 oyla reddedildi. Sadece 194 milletvekili destek verdiği için Bayrou hükümeti düşmek zorunda kaldı.
LECORNU’NUN SEÇİLMESİ VE GÖREV TANIMI
Bayrou’nun devrilmesinin ardından Macron, Savunma Bakanı olan ve kendisine sadık olduğu bilinen 39 yaşındaki Sébastien Lecornu’yu yeni başbakan olarak atadı.
Atamayla birlikte Macron’un Lecornu’ya verdiği görevler arasında, parlamento ile görüşmeler yapmak, bütçe uzlaşısı sağlamak ve siyasi istikrar zemini inşa etmek vardı. Ayrıca, hükümetin bağımsızlığı, Fransız halkına hizmet ve ülke birliğinin korunması ilkeleri de ön plana çıktı.
Lecornu’nun önceki siyasi deneyimi de yoğundu: Yerel yönetimler, ekoloji, belediyecilik ve Savunma Bakanlığı gibi alanlarda görevler üstlenmişti.
SADECE SAATLER SONRA İSTİFA
Lecornu hükümeti, 5 Ekim’de yeni bakanların listesiyle resmen duyuruldu. Kabine, 18 kadar bakandan oluşuyordu; ancak birçok görev eski bakanlara bırakılmış, “radikal değişim” beklentileri tam karşılanmamıştı.
Ertesi gün, yani 6 Ekim sabah saatlerinde Lecornu, Elysee Sarayı’na giderek hükümetin istifasını sundu. Cumhurbaşkanlığı ofisi bu isteği kabul ettiğini kamuoyuna duyurdu. Bu da Fransa tarihinde, hükümetin görev süresinin yalnızca 27 gün sürmesiyle en kısa vekâlet dönemlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
KRİZİN ARKASINDA HANGİ DİNAMİKLER VAR?
GÜVEN KRİZİ VE SİYASİ YALNIZLIK
Lecornu’nun kabine yapısı hem sağ partilerden hem de merkez-sol kesimlerden eleştiriler aldı. Yeni hükümet bazı kesimlerce “çok geleneksel”, bazı kesimlerce ise “radikal değişim vaadini karşılamayan” olarak nitelendirildi. Bu da güven eksikliğini derinleştirdi.
PARLAMENTO DESTEĞİ YOK
Fransa’daki mevcut parlamento yapısı hiçbir partiye mutlak çoğunluk tanımıyor. Bu kırılgan yapı, hükümetlerin yasama süreçlerinde sürekli pazarlık içinde olmasını gerektiriyordu. Lecornu da bu şartlarda hükümet kurma ve bütçeyi geçirme zorluğuyla karşı karşıyaydı.
EKONOMİ VE PAZAR TEPKİLERİ
Hükümetin ani düşüşü sadece siyasi değil, ekonomik açıdan da sarsıcı oldu. Borsa endeksleri geriledi, Fransa’nın borçlanma faizi yükseldi ve piyasalarda belirsizlik hakim oldu.
GÖZLER YENİ ATAMADA
Lecornu’nun hükümetinin “görev süresi” bu sabah itibarıyla resmi olarak son buldu. Macron, şimdi tekrar yeni bir başbakan belirlemek veya daha radikal bir adımla erken seçimlere gitme opsiyonunu değerlendirmek durumunda kalacak
