Güney Cephesi, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Fransız kuvvetleri ve onların yanında savaşan Ermeni Lejyonu ile TBMM yönetimindeki Kuvâ-yi Milliye güçleri arasında meydana gelen çatışmaların yaşandığı cephe olarak bilinir.

GÜNEY CEPHESİ SYKES-PİCOT ANLAŞMASI

Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Sykes-Picot Anlaşması uyarınca Fransa, Kilikya Bölgesi (bugünkü Adana, Antep, Maraş ve Urfa çevresi) üzerinde hak iddia etmişti. Fransa, bölgedeki nüfuzunu artırmak amacıyla hem askeri kuvvetlerini hem de yerel Ermeni birliklerini kullanarak işgallere başladı. Bu durum bölge halkının direnişini tetikledi ve Kuvâ-yi Milliye güçleri kısa sürede örgütlenerek işgale karşı mücadeleye girişti.

GÜNEY CEPHESİNDEKİ MÜCADELE

Bu cephede Maraş, Antep ve Urfa başta olmak üzere pek çok şehirde halk direnişi destanlaştı. Sütçü İmam, Şahin Bey, Kılıç Ali Bey ve Karayılan gibi isimler halkı örgütleyerek direnişin simgesi haline geldi.

Türk halkı, düzenli ordu kurulmadan önce tamamen gönüllü milis kuvvetleriyle Fransız birliklerine karşı büyük bir mücadele verdi. Fransızların bölgedeki askeri varlığı, halkın kararlı direnişi sonucunda giderek zayıfladı.

Filistinli müzik grubu Le Trio Joubran Ankara'da konser verecek
Filistinli müzik grubu Le Trio Joubran Ankara'da konser verecek
İçeriği Görüntüle

Güney Cephesi Hangi Antlaşma Ile Kapanmıştır Bu Anlatma Kiminle Yapılmıştır1

GÜNEY CEPHESİ HANGİ ANTLAŞMA İLE KAPANDI?

Güney Cephesi, 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ile resmen kapandı. Bu antlaşma, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ile Fransa arasında imzalanmış olup, Kurtuluş Savaşı döneminde Türk tarafının diplomatik başarısı olarak kabul edilir.

Antlaşma sonucunda, Fransız kuvvetleri Anadolu’dan çekilmeyi kabul etti. Böylece, Güney Cephesi’ndeki çatışmalar sona erdi ve Türkiye’nin güney sınırlarında önemli bir barış süreci başladı.

ANKARA ANTLAŞMASI’NIN ÖNEMİ

Ankara Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı’nda diplomatik anlamda kazanılan ilk büyük başarıdır. Bu antlaşma ile Fransa, TBMM hükümetini resmen tanıyan ilk Batılı devlet oldu.

Antlaşma, sadece cephedeki çatışmaları bitirmekle kalmadı, aynı zamanda Suriye sınırının büyük ölçüde belirlenmesini de sağladı. Fransa, Antep, Urfa ve Maraş’tan çekilirken, Hatay ve çevresinde belirli haklarını korudu.

Mustafa Kemal Atatürk, bu süreci şu sözlerle değerlendirmiştir:

“Efendiler, bizim hesabımız şudur ki, Fransızlar cidden antlaşma yapmak istiyorlar. Çünkü maddeten bizimle uğraşmak menfaatlerine aykırıdır ve belki buna mukabil Suriye’deki menfaatlerini azamî derecede temin etmek isterler. İşte onları bizimle antlaşmaya yanaştıran sebep budur.”

Kaynak: Haber Merkezi