İsrail'in vurduğu Filistin topraklarında evlerini kaybeden Gazzeliler, bir Türk hayırseverin yaptırdığı çadırlarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. İsimsiz Türk hayırsevere Gazzeliler "Sahabi Ebu'd-Dahdâh"ın adını verdi.
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarında on binlerce kişi hayatını kaybetti, evlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. İsrail'in, 6 aydır aralıksız saldırıları ve kuşatması nedeniyle ağır yıkım ve kıtlığın yaşandığı Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 400 bin kadar evsiz Filistinli açlık, temiz su eksikliği ve kıtlıkla mücadele ediyor.
İSİMSİZ TÜRK HAYIRSEVER
Hayatta kalmayı başaran ancak yakınlarını ve evlerini kaybeden Gazzeliler, okullara dönüştürülen barınma merkezlerinde, uluslararası kuruluşlarda veya kendi masraflarıyla kurdukları çadırlarda hayatlarını sürdürüyor.
Gazze'deki insanlık dramına seyirci kalamayan bir Türk vatandaşı, yaptığı bağış ile Gazze halkının yardımına koştu. İsimsiz Türk hayırsever, evini satıp kirada oturmak pahasına parasını bir dernekle anlaşarak Gazze'ye ulaştırdı. Böylece Gazze'de 150 çadır yaptırılarak yüzlerce Filistinlinin barınma ihtiyacı çözüldü.
Filistinliler, hakkında hiçbir şey bilmedikleri bu cömert Türk'e sahabi Ebu'd-Dahdâh'ın ismini verdi.
EBU’D-DAHDÂH KİMDİR?
Asıl ismi Sabit bin Dahdâha olan bu sahabe, Medineli Ensar'dandır. Kendisi Medine doğumludur. Ancak hangi tarihte doğduğu ve ne zaman İslamiyete girdiği kesin olarak bilinmemektedir.
Ensarın himayesinde yaşamasına rağmen onlar tarafından da iyice tanınmayan Ebü'd-Dahdâh hakkında fazla bilgi bulunmuyor. Abdullah b. Mes'ûd'un anlattığına göre, "Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah'a güzel bir borç vermek isteyen kimse yok mu?" (el-Bakara 2/245) meâlindeki âyet nâzil olunca Ebü'd-Dahdâh Hz. Peygamber'in yanına giderek, "Yâ Resûlellah! Allah bizden borç mu istiyor?" diye sordu. Evet cevabını alınca Hz. Peygamber'in elini tuttu ve sevabını sadece Allah'tan bekleyerek içindeki 600 hurma ağacı ile birlikte bahçesini Allah'a borç olarak verdiğini bildirdi. Ardından da bahçesine giderek orada bulunan ailesine bahçeyi Allah'a borç olarak verdiğini söyledi ve bahçeden çıkmalarını istedi. Bu hadise üzerine Hz. Peygamber, "Ebü'd-Dahdâh için cennette nice hurma ağaçları saçak atıyor" dedi. Ebü'd-Dahdâh'ın bu hurma bahçesini, Hz. Peygamber'in kendisinden borç istemesi üzerine veya daha başka sebeplerle Allah yoluna adadığı da rivayet edilmektedir.