İsmet Felek, uzun yıllardır KKTC ve Türkiye’de çeşitli yasa dışı faaliyetlerle adı gündeme gelen bir isim olarak biliniyor. KKTC’ye ilk kez 1999 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla ihraç edilen Felek, 2004 yılında KKTC vatandaşı bir kadınla evlenmesi üzerine 2005 yılında ülkeye giriş yasağı kaldırılmıştı. Ancak 2010 yılında Türkiye’de işlediği bir suç nedeniyle Türkiye’ye iade edilen Felek’in KKTC’ye giriş yasağı, eşinin KKTC vatandaşı olması ve ailesinin tamamının burada bulunması nedeniyle Aralık 2010’da yeniden kaldırıldı.
Felek, 20 Ağustos 2015 tarihinde Mağusa’da Felek grubu ile Uçanok grubu arasında çıkan olaylar sonucunda iki yıl hapis cezası aldı ve 19 Nisan 2017’de yeniden KKTC’den ihraç edildi.
İSMET FELEK’İN SUÇLARI
Felek’in adı, KKTC’de oto galeriler ve çeşitli iş yerlerinin kurşunlanması, iş insanlarına yönelik tehditler ve adaya gönderilen tetikçiler gibi yasa dışı faaliyetlerle sıkça anıldı. Türkiye’de de birçok suçtan aranan Felek, bu nedenle hem KKTC hem de Türkiye makamları tarafından yakından takip edildi.
BELARUS’TA YAKALANMASI
KKTC Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, İsmet Felek’in Belarus’ta yakalandığını açıkladı. Tatar, Felek’in tutuklanmasının KKTC İçişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ve istihbarat teşkilatlarının koordinasyonu ile gerçekleştiğini belirtti.
Tatar açıklamasında, “Halkımızın huzur ve güvenliği için attığımız adımlar netice vermiştir” diyerek, İsmet Felek’in yasa dışı faaliyetlerine karşı ciddi bir operasyon gerçekleştirildiğini ifade etti.
KKTC GİRİŞ YASAĞI KALDIRILDI
İsmet Felek’in KKTC’ye giriş yasağı, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün talebi ve Bakanlar Kurulu kararı ile kaldırıldı. Felek’in ülkeye giriş yasağının kaldırılması, geçmişteki ihraç ve iade süreçleriyle birlikte değerlendirildiğinde, ailesinin ve eşinin KKTC’de bulunması gerekçe gösterildi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Felek’in yakalanmasını KKTC, Türkiye ve Belarus arasında yürütülen yoğun diplomatik ve istihbari iş birliğinin bir sonucu olarak nitelendirdi. Tatar, açıklamasında şunları ifade etti:
“KKTC, Türkiye ve Belarus arasında kurulan yoğun diplomasinin bir sonucudur. Kıbrıs Türk halkının güvenliğini tehdit eden, mafyatik örgütlenmelere ve yasa dışı faaliyetlere asla göz yumulmayacaktır. Devletimizin tüm kurumlarıyla birlikte suç örgütlerine ve onların taşeronlarına karşı mücadelemiz sonuna kadar sürecektir.”
