İsrail Ulaştırma Bakanı Miri Regev, eski Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar’ın cenazesinin yakılmasını güvenlik kabinesine önerdiğini açıkladı.
Regev, yerel Kol Barama Radyosu’na verdiği röportajda, “Kabinede Yahya Sinvar'ın naaşının, Amerikalıların Usame bin Ladin’i yaktığı gibi yakılmasını önerdim.” ifadelerini kullandı.
Bakan Regev, önerisinin ardından kabine üyelerinden herhangi bir yorum gelmediğini belirtirken, “Sinvar’ın naaşına bile tahammül edemiyorum. Teslim edilmesini ve defnedilmesini istemiyorum.” dedi.
“BİN LADİN’İ YAKTILAR ZANNETMİŞ”
Miri Regev, söz konusu önerisini ABD’nin 2011’de Usame bin Ladin’in naaşını yakmış olabileceğini zannederek yaptığını açıkladı. Ancak gerçekte, Bin Ladin’in cesedi yakılmamış, ABD özel kuvvetlerinin operasyonuyla Pakistan’da ele geçirilmiş ve daha sonra denize atılmıştı.
ATEŞKES VE ESİR TAKASI SÜRECİNE DE DEĞİNDİ
Regev, röportajında İsrail ile Hamas arasında yürütülen ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına da değindi. Bakan, “Gazze’de tutulan İsrailli esirlerin naaşlarının tamamı teslim edilmeden ateşkesin ikinci aşaması yürürlüğe girmemeli.” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim’de Mısır’da yürütülen müzakereler sonucunda İsrail ve Hamas’ın Gazze’de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını açıklamıştı.
İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına rağmen, İsrail ordusunun Gazze’de operasyonlarını sürdürdüğü bildiriliyor.
YAHYA SİNVAR’IN ÖLÜMÜ
Hamas’ın eski lideri Yahya Sinvar, 16 Ekim 2024’te Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde İsrail askerleriyle girdiği çatışmada hayatını kaybetmişti. Sinvar’ın “son nefesine kadar direniş gösterdiği” yönündeki haberler, o dönemde Filistin kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı.

REGEV’İN SÖZLERİ TEPKİ TOPLADI
Miri Regev’in açıklamaları İsrail’de ve uluslararası medyada tepkiyle karşılandı. İnsan hakları savunucuları, bir siyasetçinin “ölünün yakılması” gibi ifadelerle nefret söylemi üretmesini uluslararası hukuk açısından kabul edilemez olarak nitelendirdi.
Analistler ise Regev’in bu çıkışının, ülkede devam eden ateşkes tartışmalarında milliyetçi tabanı konsolide etmeye yönelik siyasi bir hamle olabileceğini belirtti.