Füze sistemleri, Soğuk Savaş yıllarından itibaren büyük bir evrim geçirdi. O dönemde yalnızca nükleer başlık taşıyan uzun menzilli füzeler gündemdeyken, günümüzde hipersonik hızlara ulaşabilen, hassas vuruş yeteneğine sahip ve savunma sistemlerini aşabilen modern füzeler öne çıkıyor. Bu gelişmeler, devletlerin yalnızca savunma değil, aynı zamanda saldırı ve caydırıcılık gücünü de belirliyor.
ABD, Rusya ve Çin gibi küresel güçler, milyarlarca dolarlık yatırımlarla rakiplerine karşı üstünlük kurmaya çalışırken, bölgesel aktörler de kendi füze programlarını geliştirerek yarışa katılıyor.
KITALARARASI BALİSTİK FÜZE YARIŞI
Kıtalararası balistik füzeler (ICBM) nükleer caydırıcılığın en önemli unsuru olmaya devam ediyor.
- RS-28 Sarmat (Rusya): NATO tarafından “Satan II” adıyla bilinen bu sistem, yaklaşık 18 bin kilometre menzile sahip. Aynı anda birden fazla nükleer başlık taşıyabilen füze, bir kıtanın tamamını hedef alabilecek kapasiteye sahip olmasıyla öne çıkıyor.
- LGM-30G Minuteman III (ABD): 1970’lerden bu yana görevde olan Minuteman III, ABD’nin kara konuşlu nükleer cephaneliğinin bel kemiğini oluşturuyor. Yeni nesil Sentinel programı ile değiştirilmesi planlanan bu sistem, hızlı tepki süresiyle biliniyor.
HİPERSONİK SİLAHLARLA YENİ DÖNEM
Son yıllarda en dikkat çeken gelişmelerden biri, Mach 5 ve üzeri hızlara ulaşan hipersonik füzeler oldu.
- Kinzhal ve Zircon (Rusya): Kinzhal’ın 10 Mach, Zircon’un ise 9 Mach hıza ulaştığı belirtiliyor. Bu sistemler hem havadan hem de deniz platformlarından ateşlenebiliyor.
- DF-ZF (Çin): Çin’in hipersonik planörü, hem nükleer hem de konvansiyonel başlık taşıyabiliyor. ABD ve Japonya tarafından yakından takip edilen bu sistem, özellikle denizlerde güç dengesini etkiliyor.
- ABD’nin Programları: Washington yönetimi, HAWC (Hypersonic Air-breathing Weapon Concept) gibi projelerle bu alandaki açığını kapatmayı hedefliyor.
SEYİR FÜZELERİ: AKILLI VE HASSAS VURUŞ
Düşük irtifada uçarak radarları aşabilen seyir füzeleri, modern savaşlarda en sık kullanılan sistemler arasında yer alıyor.
- Tomahawk (ABD): GPS destekli hassas vuruş kabiliyetiyle bilinen Tomahawk, Körfez Savaşı’ndan bu yana birçok operasyonda kullanıldı.
- Kalibr (Rusya): Rusya’nın Kalibr sistemi, Suriye’deki operasyonlarda test edilerek etkinliğini gösterdi.
TÜRKİYE’NİN FÜZE KAPASİTESİ
Küresel yarışın yanı sıra, Türkiye’nin yerli ve milli füze projeleri de dikkat çekiyor.
- BORA ve Tayfun: Roketsan tarafından geliştirilen BORA füzesinin menzili 280 km iken, Tayfun 561 km’ye ulaşıyor. Bu sistemler Türkiye’nin bölgesel caydırıcılık gücünü artırıyor.
- Gökhan Hava-Hava Füzesi: Milli savaş uçağı KAAN için geliştirilen uzun menzilli hava-hava füzesi, Türk Hava Kuvvetleri’nin gelecekteki operasyonel kapasitesini destekleyecek.
Bu projeler, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltma hedefi doğrultusunda önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.
BİR FÜZENİN GÜCÜNÜ BELİRLEYEN FAKTÖRLER
Uzmanlara göre bir füzenin gücü yalnızca menziline bağlı değil. Hız, manevra kabiliyeti, isabet oranı, taşıdığı başlık türü ve radar görünürlüğü de en az menzil kadar kritik unsurlar arasında yer alıyor. Özellikle hipersonik füzeler, mevcut hava savunma sistemlerinin büyük bölümünü etkisiz kılma potansiyeliyle küresel güvenlik dengelerini yeniden şekillendiriyor.
