Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde (MAKÜ) Tıp Fakültesi için açılan akademik kadro ilanı, liyakat ve etik tartışmalarını beraberinde getirdi. Temel Tıp Bilimleri alanındaki profesör kadrosuna yapılan atama, ilan koşulları ve atanan ismin akademik geçmişi nedeniyle kamuoyunda soru işaretlerine yol açtı.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 23 Ekim 2025 tarihinde yayımlanan “Öğretim Üyesi Alım İlanı”nın ikinci maddesinde, Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü için profesör kadrosu açıldı. İlanda aranan nitelikler, “Doçentlik unvanını Tıp Histoloji ve Embriyoloji alanında almış olmak; erken gebelik, preimplantasyon ve embriyo konularında çalışmalar yapmış olmak” şeklinde belirtildi.
Söz konusu niteliklerin, belirli bir kişiyi işaret edecek şekilde dar kapsamlı tutulduğu yönündeki iddialar dikkat çekti.
Veteriner kökenli profesör Tıp Fakültesi’ne atandı
İlan sürecinin ardından, halen MAKÜ Rektör Yardımcılığı görevini yürüten ve yaklaşık 9 yıl Veteriner Fakültesi Dekanlığı yapan Veteriner Hekim Prof. Dr. Hakan Öner’in, yeni kurulan MAKÜ Tıp Fakültesi’ne profesör olarak atandığı öğrenildi. Bu atama, fakültenin kuruluş sürecindeki ilk akademik görevlendirme olarak kayda geçti.
Prof. Dr. Öner’in, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi mezunu olduğu, MAKÜ Veteriner Fakültesi Veteriner Hekimliği Temel Bilimleri Bölümü Veteriner Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı’nda görev yaptığı biliniyor.
Akademik çevrelerde “liyakat” tartışması
Atamanın, Tıp Fakültesi gibi doğrudan insan sağlığına yönelik bir alanda yapılması, Burdur kamuoyunda ve akademik çevrelerde eleştirilere neden oldu. Eleştirilerde, Temel Tıp Bilimleri alanında görev yapan çok sayıda tıp doktoru ve ilgili branş akademisyeni bulunmasına rağmen, veteriner kökenli bir ismin tercih edilmesinin gerekçesi sorgulandı.
"Jüri üyeleri de veteriner hekimlik alanından seçildi"
Kamuoyuna yansıyan iddialar arasında; söz konusu kadro için oluşturulan jüri üyelerinin de veteriner hekimlik alanından seçildiği, jüri üyelerinin atanan isimle akademik ve kişisel yakınlıklarının bulunduğu yönündeki iddialar yer aldı. Bu iddialara ilişkin üniversite yönetiminden henüz kamuoyuna açık bir açıklama yapılmadı.
Tıp Fakültesi'ne Yapılan Atama Neden Veteriner Kökenli Bir İsim Oldu?
Kamuoyunda ve akademik çevrelerde dile getirilen eleştirilerle birlikte, söz konusu atamaya ilişkin yanıt bekleyen sorular da giderek artıyor. Öncelikle, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yapılan ilk akademik atamanın neden veteriner hekim kökenli bir isim üzerinden gerçekleştirildiği ve bu tercihin hangi bilimsel ve kurumsal gerekçelere dayandığı sorgulanıyor. Temel Tıp Bilimleri alanında, hem Türkiye’de hem de yurt dışında görev yapan çok sayıda tıp doktoru ve alan uzmanı bulunmasına rağmen, bu isimler arasından neden herhangi bir tercihte bulunulmadığı kamuoyunun yanıtını aradığı konular arasında yer alıyor.
Dar Uzmanlık Şartı Adrese Teslim mi?
Akademik kadro ilanında yer verilen niteliklerin, gerçekten bölümün ihtiyaçlarını mı yansıttığı yoksa belirli bir kişiyi tarif edecek şekilde mi belirlendiği de tartışılıyor. İlan metninde yer alan “erken gebelik, preimplantasyon ve embriyo” gibi oldukça dar bir uzmanlık alanının, Temel Tıp Bilimleri profesörlüğü için neden zorunlu tutulduğu ve bu koşulların hangi akademik değerlendirmeler sonucunda belirlendiği açıklığa kavuşturulması gereken başlıklardan biri olarak öne çıkıyor.
İnsan Sağlığı Eğitimi Veteriner Altyapısına mı Emanet?
Atanan ismin daha önce herhangi bir tıp fakültesinde fiilen eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunup bulunmadığı, tıp öğrencilerinin yetiştirilmesine yönelik bir akademik deneyime sahip olup olmadığı ve bu deneyimin üniversite kayıtlarında nasıl belgelendiği de yanıt bekleyen sorular arasında bulunuyor. Ayrıca, veteriner hekimlik alanında edinilen akademik birikimin, tıp fakültesi temel bilimler eğitimine ne ölçüde katkı sağlayacağı ve bu katkının somut olarak nasıl planlandığı da merak ediliyor.
İnsan Sağlığı Söz Konusuyken Liyakat Neden Tartışılıyor?
Öte yandan, bu atamanın yeni kurulan Tıp Fakültesi’nin uzun vadeli akademik vizyonuna nasıl bir yön vereceği, fakültede görev alacak diğer öğretim üyeleri için nasıl bir emsal oluşturacağı ve benzer atamaların devam edip etmeyeceği de yanıt aranan konular arasında bulunuyor. İnsan sağlığına yönelik eğitim verecek bir fakültede, akademik kadro planlamasının hangi ilkelere göre yapıldığı ve bu ilkelerin bilimsel etik ve liyakat çerçevesinde nasıl denetlendiği ise kamuoyunun üniversite yönetiminden açıklama beklediği temel sorular olarak öne çıkıyor.
