İstanbul Küçükçiftlik Park’ta 6 Eylül’de sahne alan Manifest grubu, performanslarına yönelik olarak sosyal medyada yoğun şekilde tartışıldı. Bazı kullanıcıların “hayasızca hareketler” ve “teşhircilik” suçlamalarını ileri sürmesi üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlattı. Başsavcılık, grup üyelerinin sahnedeki tavırlarının “edep ve törelere saldırı niteliği taşıdığı” ve olası olumsuz etkilerinin dikkate alınarak harekete geçildiğini açıkladı.
ADLİ KONTROL VE YURT DIŞI YASAĞI
9 Eylül tarihinde Basın Suçları Soruşturma Bürosu’na ifade vermeye çağrılan grup üyeleri, ardından sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Hakimlik, üyelerin yurt dışına çıkışını yasakladı ve belirli periyotlarla imza atmalarını şart koşarak serbest bırakılmalarına karar verdi.
ERİŞİM ENGELİ KARARI
İfade Özgürlüğü Derneği’nin (İFÖD) aktardığına göre, ilgili konser görüntülerinin yer aldığı X gönderilerine Ankara 6’ncı Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişim engeli getirildi. Söz konusu karar, 7 Eylül 2025 tarihli ve 2025/10053 numaralı karara dayanıyor. Resmî açıklamalarda yer verilen gerekçe olarak “milli güvenlik” ve “kamu düzeninin korunması” gösterildi.
Erişim engeli kararı, Türkiye’de internet ve ifade özgürlüğü bağlamında daha önce yaşanmış benzer uygulamaları akıllara getiriyor. Grup Yorum’un 454 videosunun YouTube üzerinden engellenmesi, “milli güvenlik” ve “kamu düzeni” gerekçesiyle kaldırılması, mevzuatın nasıl işlediğine dair bir örnek oluşturuyordu. Türkiye’deki internet sansürü uygulamaları ve mahkeme kararlarının etkisi, 5651 sayılı İnternet Kanunu kapsamında yetkili kurumlar eliyle sıkça gündeme geldi.
SOSYAL MEDYA İKİYE BÖLÜNDÜ
Manifest grubu ve destekçileri, bu gelişmeye sosyal medyada yoğun tepki gösterdi. Bir kısmı, sanatın ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunurken, diğer kesim bu tür önlemlerin toplumsal değerlere zarar verebileceğini öne sürdü