Balıkesir Öğretmenevi’nde düzenlenen programda konuşan Kurtulmuş, Türkiye’nin artık eski tartışmaların ötesine geçtiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’de önemli bir toplumsal kesimi oluşturan Kürt kardeşlerimizin kimlikleri üzerindeki baskılar artık asla mevzu bahis olamaz. Herkes kendi kültürünü geliştirmek, kendi kimliğini olduğu gibi kabul etmek durumundadır. Bizler de farklı kimlikleri kabul etmek durumundayız.”
Kurtulmuş, farklı kimliklerin kabul edilmesinin, toplumu bölmek veya ötekileştirmek anlamına gelmediğini vurguladı.
“HERKESİN ANA DİLİ ANA SÜTÜ KADAR HELALDİR”
Kürtçe bir beyitle bitirdiği Diyarbakır konuşmasına da değinen Meclis Başkanı, dilin bir ayrışma değil, birlik ve kardeşlik unsuru olduğunu söyledi.
“Geçen hafta Diyarbakır’daki üniversitede konuşmamı Kürtçe bir beyitle bitirdim. ‘Bir olalım, beraber olalım, gönül gönüle olalım’ anlamına gelen bu sözlerle kardeşlik vurgusu yaptım. Ancak kimsenin ana dilini bahane ederek siyasal bir ayrışma içerisine girmesi kabul edilemez. Herkesin ana dili ana sütü kadar helaldir.”
Kurtulmuş, farklı etnik kökenlere mensup vatandaşların kendi dillerini özgürce konuşmasının doğal bir hak olduğunu da ifade etti:
“Benim annem Türk, bu yüzden Türkçe biliyorum. Başkasının annesi farklı bir etnik kökendense, o da annesinin diliyle konuşsun. Bu, bizim inancımızın ve kültürümüzün gereğidir.”
“ANA DİL ÜZERİNDEN AYRIŞMAYA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Kurtulmuş, ana dillerin ayrışma aracı değil, ilahi rahmetin bir yansıması olarak görülmesi gerektiğini söyledi:
“Ana dilleri bir ayrışma veya ötekileştirme için değil, Allah’ın insanlığa bir rahmeti olarak görüyoruz. Bu konuda kimsenin toplumu bölmesine müsaade etmeyeceğiz.”
