Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Haziran 2025 Pazartesi günü saat 12:30'da Ankara'da Sağlık Bakanlığı önünde düzenlediği kitlesel basın açıklamasıyla, sağlık emekçilerinin 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecine ilişkin taleplerini kamuoyuna duyurdu. MERKEZ YÖNETİM KURULU adına yapılan ve sendikanın fiili meşru mücadelesini vurgulayan açıklama, yoksulluk sınırının altında yaşayan sağlık çalışanlarının çalışma koşullarından sendikal haklarına kadar birçok yapısal soruna dikkat çekti.
Emek İhlali ve Derin Yoksulluk Vurgusu
SES, 7 toplu sözleşme döneminde kazanılmış gibi sunulan uygulamaların emekçilerin gerçek durumunu görmezden geldiğini belirtti. "Bugün emeğiyle geçinen biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, ücretlerimizin yoksulluk sınırının altında kalmasıyla derin bir ekonomik çıkmazın içine itilmiş durumdayız" ifadesiyle ekonomik çöküntüye dikkat çekildi.
Açıklamada, artan enflasyon ve vergi yükü nedeniyle sağlık emekçilerinin alım gücünün her geçen gün daha da düştüğü, ücret düşüklüğü nedeniyle iş barışının bozulduğu belirtildi. Toplu sözleşme hakkının grev hakkıyla desteklenmeden gerçek anlamını yitirdiği ifade edildi.
Uluslararası Hukuka Aykırı Grev Yasağı
Sendika, grev hakkının uluslararası hukuki düzenlemelerle tanındığını, ancak Türkiye’de kamu çalışanlarının grevsiz toplu pazarlık sürecine zorlandığını belirtti. Bu durumun sendikal hakların önündeki en temel engellerden biri olduğu vurgulandı. ILO sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Şartı, Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi gibi kaynaklara dikkat çekilerek, "memurların grev hakkı sınırlandırılamaz" denildi.
Yandaş Sendikalara Eleştiri ve Gerçek Temsil Sorunu
Açıklamada, kamu işvereni karşısında bağımsız müzakere yetkisi olmayan sendikaların etkisizliğine dikkat çekildi. Yetkili konfederasyonun ve ona bağlı sendikaların kamu işvereni gibi davrandığı, kamu emekçisinin ise pazarlık masasında temsil edilmediği kaydedildi.
"Sendikal hareketin başarısının temeli sahip olduğumuz güçlerimizdir: Üye sayımız, güç birliğimiz, bağımsız hareket edebilmemiz, toplu sözleşme ve grev hakkımız en önemli güç kaynaklarımızdır" denilerek, tabandan gelen meşru mücadelenin önemi vurgulandı.
Toplu Sözleşme Talepleri Netleşti
Açıklamada, sendikanın taleplerinin şubelerden gelen anketler, yerel toplantılar ve MTK çalışma grupları ile belirlendiği ifade edildi. Talepler pandemi ve deprem gibi olağanüstü dönemlerde yaşanan çalışma hakkı ihlallerini de kapsıyor. Temel talepler şu başlıklarda toplandı:
-
Yoksulluk sınırının üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret,
-
Grevli ve gerçek pazarlık hakkı tanıyan sendika yasası,
-
90 gün fiili hizmet süresi hakkının tüm çalışanlara verilmesi,
-
Fazla mesai üretlerinin artırılması,
-
Yöneticilerin seçimle belirlenmesi,
-
Tayin hakkı, güvenceli istihdam, ASM giderlerinin devlet tarafından karndan kar\u015ılanması,
-
Sağlıkta şiddete karşı sistemsel dönüşüm talebi,
-
Görevine döndürülmeyen ihraç emekçilerin iadesi.
"SES'imizi Yükseltmeye Devam Edeceğiz"
Sendika açıklamasını, yeni toplu sözleşme döneminde meydanlardan, iş yerlerinden ve alanlardan gelen SES'in daha da yükseleceğini belirterek tamamladı:
"Bugün de sağlık emekçilerinin talepleri için Ankara'da Sağlık Bakanlığı önünde ve tüm illerde kamu sağlık kurumları önünde taleplerimizi dile getirerek mücadelemize start veriyoruz. Tüm sağlık emekçilerini, sağlık işkolundaki emek ve meslek örgütlerini ve sağlık hakkına sahip çıkmak isteyen halkın tüm örgülü kurumlarını mücadeleyi birleştirmeye ve büyütmeye davet ediyoruz."
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, tüm illerde eylemlerle eşzamanlı olarak taleplerini duyururken, emek çalışanlarının güvenceli, insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için birlikte mücadeleye davet etti.
