Söz konusu kişilerin, avukatlara ait mezuniyet bilgilerini kendi adlarına düzenlettikleri ve e-Devlet sistemine işlendiği belirtildi. Üstelik iddianamede, çete üyelerinin WhatsApp yazışmalarında depremde vefat eden hukukçularla dalga geçtikleri ve "alay edercesine" rahmet mesajları paylaştıkları bilgisine de yer verildi.
199 SANIK HAKKINDA SORUŞTURMA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, birçok kamu yöneticisinin elektronik imzasının kopyalanarak sahte lise, üniversite diploması ve sürücü belgeleri düzenlendiği belirtildi. Mayıs ayında 134 kişi hakkında dava açılmış, Temmuz ayında hazırlanan ikinci iddianameyle 65 sanık daha dosyaya dahil edilmişti. Böylece sanık sayısı 199’a çıktı.
ÖLEN AVUKATLARIN YERİNE SAHTE MEZUNLAR EKLENDİ
İddianamede yer alan çarpıcı tespitlere göre, Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybeden avukatların üniversite kayıtları sistemden silindi. Bu kayıtların yerine, hukuk fakültesi mezuniyeti talep eden sahte kişilerin bilgileri eklendi. Oluşturulan belgelerin, e-Devlet üzerinden görüntülenebilecek şekilde sahte olarak düzenlendiği tespit edildi. Bu uygulamanın, kamu kurumlarındaki veri tabanlarına sızılarak yapıldığı kaydedildi.
150 BİN LİRA İSTEDİ, ‘ŞAKA YAPTIM’ DEDİ
Ankara'da müteahhitlik yapan Osman Ulunç’un beyanlarına göre, kendisini öğretmen olarak tanıtan ve MEB onaylı sertifikalar verdiğini söyleyen Zeynep Karacan, Ulunç’un e-Devlet şifresini aldıktan sonra onun adına bir üniversite diploması kaydı oluşturdu. Durumu fark eden Ulunç, kaydın silinmesini isteyince Karacan 150 bin TL talep etti. Ulunç ödeme yapmayınca Karacan işlemi sildiğini ve sadece şaka yaptığını iddia etti. Kolluk kuvvetleri ise Karacan’ın soruşturmadaki sanıklardan biri olduğunu belirledi.
CEP TELEFONUNDA SKANDAL MESAJLAR
İddianamede Yelda Boğa isimli şüphelinin cep telefonunda yapılan incelemelerde, Ziya Kadiroğlu ve Mıhyeddin Yakışır ile yapılan yoğun yazışmalarda, sahte mezuniyet kayıtlarının nasıl yapılacağına dair detayların yer aldığı tespit edildi. Özellikle Kadiroğlu ile yapılan görüşmelerde, depremlerde ölen avukatların isimlerinin listeler halinde birbirine gönderildiği, bu listeler üzerinden mezuniyet bilgileri silinerek yeni sahte kayıtların oluşturulduğu ifade edildi.
Savcılık, bu yazışmalarda geçen "rahmet dileyen" ifadelerin alaycı bir üslupla yazıldığını ve bu durumun "ülkemizin kıymetli hukuk insanlarının ölümüyle dalga geçmek" anlamına geldiğini kaydetti.
DİPLOMA VAADİYLE 200 BİN TL TALEP ETTİLER
Bir diğer sanık Yusuf Algan Çelik, Instagram’da "diploma verilir" ilanı gördüğünü ve Telegram üzerinden kendisini "Oğuz" olarak tanıtan kişiyle iletişime geçtiğini söyledi. Oğuz adlı şahıs, Çelik’e 2 yıllık Turist Rehberliği diploması talebine karşılık bu bölümün 4 yıllık olduğunu ve ücretinin 200 bin TL olduğunu söyledi. Ayrıca işlemlerin, depremde ölen kişilerin kayıtları silinerek yapılacağını da itiraf etti.
KAMU GÜVENLİĞİ VE ADALETİ İLGİLENDİREN DERİN BİR SUÇ AĞI
Ortaya çıkan bu detaylar, yalnızca bireysel sahtecilikten ibaret bir durumun ötesine geçerek kamu güvenliğini, adalet sistemine olan güveni ve vatandaşın hak arama yollarını tehdit eden organize bir suç ağıyla karşı karşıya olunduğunu ortaya koydu. Soruşturmanın kapsamının daha da genişletileceği ve kamu kurumlarıyla iş birliği içinde sahte belgelerin tespit edilerek iptal edileceği öğrenildi.