Radyo Trafik’te Burak Balcı’nın sunduğu Teknoloji Trafiği programında, Ulak Haberleşme Genel Müdürü Ruşen Kömürcü canlı yayın konuğu oldu. Programda, Türkiye’nin yerli ve milli haberleşme altyapısındaki son gelişmeler, 4.5G’den 5G’ye geçiş süreci ve Ulak Haberleşme’nin savunma sanayii ve sivil alandaki rolü ele alındı.
ULAK HABERLEŞME NASIL KURULDU
Ulak Haberleşme’nin kuruluş sürecini anlatan Genel Müdür Ruşen Kömürcü, şirketin temellerinin savunma sanayii ihtiyaçları doğrultusunda atıldığını belirtti. Kömürcü, Ulak’ın ortaya çıkışını şu sözlerle aktardı:
“Ulak Haberleşme Savunma Sanayi Başkanlığımızda aslında askeri baz istasyonu oluşturma projesi olarak 2013 yılında başlamış bir projeyle başlıyor. Bu proje tekamül ettikten sonra bu konuda üretilen baz istasyonunun sivilleştirilmesi, sivil alanda da ticari fırsat bulması için 2017 yılında Ulak Haberleşme Anonim Şirketi teşkil ediliyor.”
Kömürcü, şirketin bugün ASELSAN, HAVELSAN ve Savunma Sanayii Teknoloji Fonu ortaklığında faaliyetlerini sürdürdüğünü, Ankara ve İstanbul’da ofisleri bulunduğunu, temel faaliyet alanının ise baz istasyonu üretimi olduğunu ifade etti.
ULAK HANGİ TEKNOLOJİLERİ ÜRETİYOR?
Ulak Haberleşme’nin GSM altyapısında aktif rol aldığını belirten Kömürcü, şirketin hem LTE (4.5G) hem de 5G alanında ürün geliştirdiğini vurguladı:
“Temel olarak baz istasyonu üreten, yerli ve milli haberleşme cihazları geliştiren bir şirketiz. Özellikle GSM alanında LTE baz istasyonları ve şimdi de 5G alanında baz istasyonları üretiyoruz. Ticari operatörlerle çalışan milli bir haberleşme şirketiyiz.”
4.5G’DEN 5G’YE GEÇİŞTE TAKVİM NETLEŞTİ
Programda en çok merak edilen konulardan biri olan 5G’ye geçiş süreciyle ilgili de önemli bilgiler paylaşıldı. Kömürcü, Türkiye’de 5G sürecinin resmi olarak ilerlediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun koordinasyonunda ve Ulaştırma Bakanlığımızın himayesinde Türkiye 16 Ekim’de 5G ihalesini tamamladı. Operatörlerimiz belli frekansları satın aldılar. 1 Nisan 2026 itibarıyla da 5G fiili olarak abonelerin, vatandaşlarımızın kullanımına açılacak.”
Kömürcü, Ulak Haberleşme’nin bu süreçte ticari operatörlerle birlikte sahada 5G ürünlerini test ettiğini ve yerli baz istasyonlarıyla hizmet vermek için çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
5G SADECE HIZ DEĞİL GECİKMESİZLİK VE VERİMLİLİK DEMEK
5G teknolojisinin yalnızca cep telefonlarında internet hızını artırmakla sınırlı olmadığını vurgulayan Kömürcü, bu teknolojinin sanayi, sağlık ve ulaşım alanlarında büyük dönüşüm yaratacağını dile getirdi:
“5G’nin insan hayatındaki en büyük faydası, daha yüksek hız ve gecikmesizlik. Cerrahiden otonom sürüşe kadar pek çok alanda gecikmesizlik çok önem arz ediyor. Robotik kollar, fabrikalardaki IP tabanlı cihazlar, otonom sistemler ve güvenlik kameraları gibi alanlarda 5G kullanımı oldukça yaygın.”
Kömürcü, bu dönüşümün ekonomide dijitalleşmeyi hızlandıracağını ve verim artışı sağlayacağını da ifade etti.
NATO TATBİKATLARINDA TÜRK İMZASI: ULAK HABERLEŞME’DEN STRATEJİK BAŞARI
Ulak Haberleşme’nin uluslararası alandaki en dikkat çekici faaliyetlerinden biri, NATO bünyesinde yürütülen birlikte çalışılabilirlik (interoperability) tatbikatlarında üstlendiği görevler oldu. Ulak Haberleşme Genel Müdürü Ruşen Kömürcü, Radyo Trafik’te yayınlanan Teknoloji Trafiği programında bu süreci ayrıntılarıyla anlattı.
Kömürcü’nün aktardığı bilgilere göre, Ulak Haberleşme tarafından geliştirilen ST1 yazılım tabanlı geniş alan ağ çözümü, NATO’nun farklı ülkelerden gelen askeri ve sivil haberleşme sistemleri arasında güvenli veri iletimini sağlamak amacıyla kullanılan kritik bir teknoloji haline geldi.
ST1 NEDİR, NATO’DA NE İŞE YARIYOR?
ST1, yazılım tanımlı ağ (Software Defined Network – SDN) mimarisi üzerine inşa edilmiş, noktadan noktaya güvenli ve yüksek kapasiteli veri iletişimi sağlayan bir haberleşme çözümü olarak öne çıkıyor. Bu sistem, özellikle:
-
Farklı ülkelerin haberleşme altyapılarının birlikte çalışabilmesi
-
Kritik askeri ve sivil verilerin güvenli şekilde taşınması
-
Operasyonel sahalarda kesintisiz ve hızlı iletişim kurulması
amaçlarıyla kullanılıyor.
Kömürcü, ST1’in Türkiye’de de birçok stratejik kurum tarafından aktif olarak kullanıldığını vurguladı:
“Kamu kurumlarımız kritik altyapı verilerini güvenli bir şekilde taşımak için bu teknolojiyi kullanıyor. Silahlı Kuvvetlerimizde, TEİAŞ’ta, Orman Bakanlığı’nda hali hazırda devam eden projelerimiz var.”
POLONYA’DA ÜÇ YIL ÜST ÜSTE NATO TATBİKATI
Ulak Haberleşme, son üç yıl boyunca NATO tarafından Polonya’da düzenlenen birlikte çalışılabilirlik (CIVIX / interoperability) tatbikatlarına Türkiye adına katıldı. Bu tatbikatlarda amaç, NATO üyesi ülkelerin haberleşme sistemlerinin kriz ve operasyon anlarında birlikte sorunsuz çalışıp çalışamayacağını test etmekti.
Ruşen Kömürcü, Ulak’ın bu tatbikatlarda üzerine düşen görevleri başarıyla yerine getirdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ulak, Türkiye Cumhuriyeti adına Genelkurmay Başkanlığımızla birlikte NATO nezdinde düzenlenen tatbikatlara katılıyor. ST1 çözümüyle farklı NATO ülkelerinin sistemleriyle birlikte çalışılabilirliği sağlıyoruz. Üzerimize atılan görevleri başarıyla yerine getiriyoruz.”
NATO’DAN ÖDÜL: ULAK’IN ULUSLARARASI TESCİLİ
Ulak Haberleşme’nin NATO tatbikatlarındaki başarısı, yalnızca katılım düzeyinde kalmadı. ST1 çözümü, NATO tarafından ödülle tescillendi. Bu ödül, NATO’nun teknik, güvenlik ve operasyonel standartlarının eksiksiz karşılandığını gösteren önemli bir referans olarak değerlendiriliyor.
Savunma ve haberleşme çevrelerinde, NATO’nun her projeye ya da ürüne ödül vermediği, yalnızca yüksek güvenlik, performans ve sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayan sistemlerin bu tür takdirlere layık görüldüğü biliniyor.
5G VE NATO: YENİ DÖNEMİN KAPISI AÇILIYOR
Ulak Haberleşme’nin NATO’daki faaliyetleri yalnızca mevcut haberleşme çözümleriyle sınırlı değil. Kömürcü, 5G teknolojisinin NATO kapsamında yeni bir dönemi başlatabileceğine dikkat çekti:
“5G teknolojisiyle de farklı alanlarda NATO’da hem ülkemizi temsil etme hem de yeni pazarlar ve fırsatlar bulma anlamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
5G’nin askeri ve sivil alanlarda sağlayacağı düşük gecikme, yüksek hız ve güvenli veri iletimi, NATO’nun gelecekteki operasyonel konseptlerinde kritik rol oynayacak teknolojiler arasında gösteriliyor.
ST1 SİBER GÜVENLİKTE KAPALI DEVRE MODELİYLE FARK YARATIYOR
Radyo Trafik’te yayınlanan Teknoloji Trafiği programında, Ulak Haberleşme’nin geliştirdiği ST1 yazılım tabanlı haberleşme çözümünün siber güvenlik boyutu da ayrıntılı biçimde ele alındı. Programda, iletişimin giderek daha fazla dijitalleştiği ve farklı yazılımların yoğun biçimde kullanıldığı bir dönemde, kapalı devre çalışan yerli sistemlerin önemi vurgulandı.
Program sunucusu Burak Balcı, özellikle internet üzerinden yürütülen iletişimde verilerin yurt içi ve yurt dışı kaynaklı risklere açık hale geldiğine dikkat çekerek, ST1’in bu noktada kritik bir rol üstlendiğini ifade etti.
‘ST1, VERİLERİN GÜVENLİ TAŞINMASI İÇİN STRATEJİK BİR ÇÖZÜM’
Ulak Haberleşme Genel Müdürü Ruşen Kömürcü, ST1’in internet tabanlı haberleşmenin yarattığı güvenlik risklerine karşı geliştirildiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“İnternet üzerinden iletişim sağlayan farklı farklı kurumlarımız var. Hepsi bir risk barındırıyor. Yurt içi ve yurt dışı kaynaklı tehditler söz konusu. ST1, verilerin güvenli şekilde taşınması için geliştirilmiş bir çözüm. Bir siber güvenlik ürünü olarak da tanımlanabilir.”
Kömürcü, ST1’in kurumların kendi sunucuları üzerinde çalışmasına imkân tanıdığını ve bu sayede dış müdahalelere kapalı bir yapı sunduğunu vurguladı.
YERLİ YAZILIM DIŞ MÜDAHALEYE KAPALI ALTYAPI
ST1’in tamamen yerli ve milli imkânlarla geliştirildiğini belirten Kömürcü, sistemin en önemli avantajlarından birinin harici erişime kapalı olması olduğunu ifade etti:
“Tıpkı baz istasyonlarında olduğu gibi, ST1 teknolojisini de Türkiye’de üretiyoruz. Bu yazılımları kurumlarımızın kendi serverlarında çalıştırmalarına imkân veriyoruz. Böylece herhangi bir dış müdahaleye ya da güvenlik açığına fırsat verilmeden kullanılabiliyor.”
Bu yaklaşımın, özellikle kritik kamu kurumları ve stratejik altyapılar açısından hayati önem taşıdığına dikkat çekildi.
BÖLGESEL ÇATIŞMALAR SİBER GÜVENLİĞİN ÖNEMİNİ ARTIRDI
Programda son yıllarda bölgede yaşanan savaşlar ve çatışmaların, siber saldırıların modern savaşların ayrılmaz bir parçası haline geldiğini açık biçimde ortaya koyduğuna da vurgu yapıldı. Kömürcü, bu gelişmelerin ST1 gibi çözümlerin stratejik değerini artırdığını belirtti.
‘ULAK, TÜRKİYE’NİN SİBER GÜVENLİK ALTYAPISINA KATKI SAĞLIYOR’
Kömürcü, ST1’in yalnızca bir haberleşme çözümü değil, aynı zamanda Türkiye’nin siber güvenlik altyapısına katkı sunan stratejik bir ürün olduğunu ifade ederek Ulak mühendislerinin bu alanda yoğun bir emek verdiğini söyledi.
Programda, Ulak bünyesinde görev yapan mühendislerin uluslararası rakiplerle rekabet edebilecek düzeyde ürünler geliştirdiği ve bu çalışmaların milli güvenlik açısından kritik olduğu vurgulandı.
