Papa VI. Paul’den Papa Françesko’ya uzanan bu tarihi yolculuk, dinler arası diyalogdan diplomasiye kadar pek çok başlıkta özel anlamlar taşıyor.
TÜRKİYE: PAPALIK TARİHİNDE AYRI BİR YERE SAHİP ÜLKE
Hristiyanlığın şekillendiği ilk yüzyıllar boyunca Anadolu’nun büyük bölümünde kurulan kiliseler, konsiller ve havarilerin izleri, Türkiye’yi Katolik dünyası için benzersiz bir coğrafyaya dönüştürür.
Bugün Vatikan, Türkiye’yi papalık gezileri açısından “ayrıcalıklı bir durak” olarak tanımlar.
Bunun en önemli nedenleri:
-
Hristiyanlığın ilk sekiz ekümenik konsilinin Türkiye topraklarında yapılmış olması,
-
İstanbul’un Fener Rum Patrikhanesi ile Katolik dünyası arasındaki diyalog sürecinin merkezinde yer alması,
-
Efes, İznik, Antakya, İstanbul gibi şehirlerin dünya Hristiyanlığı için kutsal kabul edilmesi.
İşte bu nedenle papaların Türkiye ziyaretleri her zaman sıradan bir diplomatik program değil, “havarisel ziyaret” olarak anılır.

1967 – PAPA VI. PAUL: TÜRKİYE’YE GELEN İLK PAPA
Türkiye’ye gelen ilk papa, Papa VI. Paul oldu.
25-26 Temmuz 1967’de yaptığı bu tarihi ziyaret, iki dünya arasında yeni bir diyalog sayfası açtı.
Bu ziyaretin unutulmaz anları:
-
Papa’nın Osmanlı’dan 1571’de İnebahtı’da alınan sancağı Türkiye’ye iade etmesi,
-
O dönem müze statüsünde olan Ayasofya’da dua ederek diz çökmesi,
-
Bu anın Türkiye’de ve dünyada geniş yankı uyandırması.
Papa VI. Paul'ün Ayasofya’da dua etmesi, kimi çevrelerce “tarihi bir jest”, kimilerince ise “beklenmedik bir çıkış” olarak yorumlandı.
Yine de bu ziyaret, papalık ile Türkiye arasında yeni bir dönemin başlangıcı sayıldı.
1979 – PAPA II. JOHN PAUL: YAKINLAŞMANIN MİHENK TAŞI
27 yıl boyunca görev yapan ve rekor sayıda yurt dışı ziyaret yapan Papa II. John Paul, Türkiye’ye 28-30 Kasım 1979’da geldi.
Programında Ankara, İstanbul ve İzmir vardı.
Ziyaretin öne çıkanları:
-
Efes’te düzenlediği ayin,
-
Fener Rum Patriği Dimitrios ile buluşması,
-
Patrik ve Papa’nın birlikte birlik mesajı içeren imza atmaları.
Bu adımlar, Doğu-Ortodoks ve Batı-Katolik dünyaları arasında yüzyıllarca süren gerilimin ardından başlayan yakınlaşmanın en güçlü sembollerinden biri oldu.
2006 – PAPA XVI. BENEDİKT: GERGİN BAŞLAYIP DİYALOG İLE SONA EREN ZİYARET
Papa XVI. Benedikt, 28 Kasım–1 Aralık 2006'da Türkiye’ye geldiğinde dünyanın gözü bu ziyaretteydi.
Çünkü birkaç ay önce Almanya’da yaptığı Regensburg konuşması, İslam dünyasında tepki çekmişti.
Türkiye ziyaretinin kritik anları:
-
Sultanahmet Camii'nde dua etmesi,
-
Ankara, İzmir ve İstanbul’da yaptığı temaslar,
-
Efes Meryem Ana Evi’nde düzenlediği ayin.
Sultanahmet Camii'ndeki dua görüntüleri, İslam–Hristiyan ilişkilerinde “diyalog” mesajı olarak tarihe geçti.

2014 – PAPA FRANÇOIS (FRANÇOYA): YENİ BİR DÖNEMİN SEMBOLÜ
Papa Franciscus, 28-30 Kasım 2014’te Türkiye’yi ziyaret etti.
Bu ziyaretin çarpıcı detayları:
-
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın ilk yabancı konuğu olması,
-
Sultanahmet Camii'nde dua etmesi,
-
Ayasofya Müzesi ziyaretinden sonra 2020’de yapılan statü değişikliği nedeniyle duyduğu üzüntüyü ifade etmesi,
-
Fener Rum Patriği Bartholomeos ile imzalanan ortak bildirge.
Papa Franciscus’un ziyareti, dinler arası diyalogda “yumuşak diplomasi” döneminin işareti olarak yorumlandı.
2025 – PAPA 14. LEO: ANKARA’DAN İZNİK’E UZANAN TARİHİ HAC PROGRAMI
Göreve gelişinin ardından gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyaret için 27 Kasım 2025’te Türkiye’ye gelen Papa 14. Leo, ülkemizi ziyaret eden beşinci papa oldu.
Bu ziyaretin diğerlerinden farkı:
-
Birinci İznik Konsili’nin 1700. yılı nedeniyle Vatikan tarafından “hac ziyareti” olarak tanımlanması,
-
Ankara’daki resmi temasların ardından Papa’nın İznik’te 40 kişilik özel bir ayin yönetmesi,
-
İznik Gölü kıyısındaki Aziz Neophytos Bazilikası kalıntılarının ziyaret programında bulunması.
Bu ziyaret, hem Hristiyan dünyasında hem de diplomatik düzlemde büyük ilgi gördü.





