Orta Asya’dan başlayarak geniş coğrafyalara yayılan Türk toplulukları, İslamiyet’le tanıştıktan sonra bu dini benimsemiş ve İslam medeniyetinin gelişiminde belirleyici roller üstlenmiştir. Peki Türkler İslamiyet’i neden kabul etti? Bu sorunun cevabı yalnızca dinî değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve siyasi etkenlere dayanır. İşte detaylar...
TÜRKLER İSLAMİYET'TEN ÖNCE NEYE İNANIYORDU?
İslamiyet’ten önce Türklerin büyük bölümü Gök Tanrı inancına sahipti. Bu inanç sistemi tek tanrılı yapısı, ahiret anlayışı ve kurban geleneğiyle dikkat çekiyordu. Bunun yanı sıra tarih boyunca farklı Türk toplulukları Budizm, Maniheizm, Musevilik ve Hristiyanlık gibi dinleri de benimsemiştir. Ancak bu dinlerin bir kısmı, Türklerin göçebe yaşam tarzı ve devlet anlayışıyla tam anlamıyla uyuşmamıştır.

TÜRKLER İSLAMİYET’LE NE ZAMAN VE NASIL TANIŞTI?
Türkler ile Müslümanlar arasındaki ilk ciddi temaslar, Hz. Ömer Döneminde İran’ın fethedilmesiyle başlamıştır. VII. yüzyıl ortalarından itibaren sınır komşuluğu kuran Türkler ve Müslümanlar, özellikle Emeviler Döneminde çeşitli siyasi ve askerî ilişkiler yaşamıştır. Ancak Emevilerin Arap milliyetçiliğine dayalı politikaları, Türklerin İslam’a mesafeli durmasına sebep olmuştur. Bu tablo Abbasiler Dönemi ile değişmiştir. Abbasilerin eşitlikçi, hoşgörülü ve ümmet anlayışına dayanan yönetim anlayışı, Türklerin İslamiyet’e bakışını olumlu yönde etkilemiştir.
TÜRKLER İSLAMİYET İLE HANGİ SAVAŞTAN SONRA TANIŞTI?
751 Talas Savaşı, Türklerin İslamiyet’i kabul sürecinde kritik bir eşik olarak kabul edilir. Abbasiler ile Çinliler arasında gerçekleşen bu savaşta Türkler, Müslümanların yanında yer almıştır. Savaş sonrasında Türkler ile Müslümanlar arasındaki ilişkiler hızla gelişmiş, İslamiyet Türk boyları arasında yayılmaya başlamıştır.

TÜRKLERİN İSLAM DİNİNİ KABUL ETME SEBEPLERİ
Türklerin İslam dinini kabul etme sebepleri çok yönlüdür ve şu başlıklar altında toplanabilir:
- Türklerdeki Gök Tanrı inancı ile İslam’daki Allah inancının her ikisinin de tek tanrılı olması, inanç geçişini kolaylaştırmıştır.
- Kurban geleneği, ahiret inancı ve ölüm sonrası yaşam düşüncesi, İslam kurallarıyla büyük ölçüde örtüşmüştür.
- İslam’ın ahlaki ve toplumsal kuralları, Türklerin töre anlayışıyla çelişmemiştir.
- Türklerdeki cihan hâkimiyeti düşüncesi, İslam’daki cihat ve gaza anlayışı ile benzerlik göstermiştir.
- İslamiyet’in ibadet için belirli bir tapınak zorunluluğu getirmemesi, göçebe Türk yaşamına uygun olmuştur.
- Türklerin Müslüman tüccarlar ve dervişler aracılığıyla İslam kültürüyle yakın temas kurması etkili olmuştur.
- Abbasilerin izlediği hoşgörü ve eşitlik politikası, Türklerin İslam’a girişini hızlandıran en önemli faktörlerden biri olmuştur.
İLK TÜRKLER VE İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ
İslamiyet’i toplu hâlde kabul eden ilk Türk toplulukları, Karahanlı Devleti hâkimiyetindeki Yağma, Karluk, Çiğil ve Tuhsi boylarıdır. Satuk Buğra Han, İslamiyet’i kabul eden ilk Türk hükümdarı olarak kayıtlara geçmiştir.
Karahanlılar, Orta Asya’daki ilk Müslüman Türk devleti olmuştur. Ardından Gazneli Devleti ve Büyük Selçuklu Devleti, Türk-İslam tarihinin şekillenmesinde önemli roller benimsemiştir. Bu devletler, hem İslam’ın geniş coğrafyalara yayılmasını sağlamış hem de Türk devlet geleneğini İslami unsurlarla birleştirmiştir.
İSLAMİYET’İN TÜRK DEVLET VE TOPLUM YAPISINA ETKİSİ NELERDİR?
İslamiyet’in kabulüyle birlikte Türklerde kut anlayışı, “Allah’ın takdiri” şeklinde yorumlanmıştır. Hükümdarlar sultan, emir gibi İslami unvanlar kullanmaya başlamış, devlet yönetiminde şeri ve örfi hukuk birlikte uygulanmıştır. Eğitim alanında medreseler kurulmuş, bilim ve kültür hayatı büyük bir gelişme göstermiştir.







