Türkiye’nin kuzey Suriye’de oluşan terör yapılanmasına karşı yürüttüğü diplomatik ve askeri süreçte yeni bir aşamaya geçildi. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, PKK’nın Suriye uzantısı YPG/SDG’ye verilen sürenin 31 Aralık itibarıyla dolmasıyla birlikte, askeri operasyon seçeneği güçlü biçimde masaya girdi.
ABD kanadında uzun süredir YPG/SDG’ye destek veren CENTCOM’un bu konudaki ısrarının büyük ölçüde kırıldığı, Washington yönetiminin Ankara ve Şam’a operasyon konusunda fiili bir “yeşil ışık” yaktığı değerlendiriliyor.
WASHINGTON-ŞAM-ANKARA-DOHA DÖRTLÜSÜ SAHADA
Güvenlik kaynakları, Aralık–Ocak döneminin Suriye’nin geleceği açısından “tarihi gelişmelere” sahne olacağını vurguluyor. Washington, Şam, Ankara ve Doha arasında şekillenen yeni Suriye vizyonunun, özellikle İsrail’de ciddi rahatsızlık yarattığı belirtiliyor.
Yeni planın merkezinde, Suriye’nin üniter bütünlüğünün korunması ve ülkedeki tüm silahlı yapıların merkezi otoriteye bağlanması yer alıyor. Bu kapsamda, PKK-YPG-SDG yapılanmasının varlık gerekçesi olarak gösterdiği DEAŞ’la mücadele görevinin, koalisyon güçleri ve Suriye ordusu tarafından yürütülmesi öngörülüyor.
YPG-SDG YA ENTEGRE OLACAK YA TASFİYE EDİLECEK
Plan doğrultusunda, PKK’nın Suriye uzantısı YPG/SDG’nin Şam yönetimine entegre edilmesi, siyasi, askeri, coğrafi ve mali tüm taleplerinden vazgeçmesi isteniyor. Ancak Şam’da varılan mutabakata rağmen YPG/SDG’nin yükümlülüklerini yerine getirmediği ve süreci oyalama taktiğiyle sürdürdüğü belirtiliyor.
Bu durumun ardından, askeri operasyon seçeneği yeniden ön plana çıktı. ABD’nin başlangıçta mesafeli durduğu bu seçeneğe artık açık şekilde karşı çıkmadığı ifade ediliyor.
ABD’NİN ŞARTI: SADECE NİZAMİ ORDU
Amerikan yönetiminin operasyona ilişkin temel çekincesinin, Süveyda örneğinde olduğu gibi aşiret güçleri veya sivil silahlı unsurların sahaya sürülmesi olduğu bildiriliyor. Washington’un öncelikli şartının, operasyonun tamamen Suriye yönetimi ve nizami ordu tarafından yürütülmesi olduğu kaydediliyor.
Güvenlik kaynaklarına göre, muhtemel bir operasyon durumunda CENTCOM, temas hatları ve stratejik öneme sahip bazı bölgelerdeki askeri varlığını geri çekecek.
TERÖR KORİDORUNDA SON AŞAMA
Türkiye açısından yıllardır ulusal güvenlik tehdidi olarak görülen terör koridorunun tasfiyesi için diplomatik, askeri ve siyasi tüm zeminlerin büyük ölçüde olgunlaştığı değerlendiriliyor. Ankara’nın, sınır güvenliği ve Suriye’nin toprak bütünlüğü konusundaki kararlılığının sahada karşılık bulmaya başladığı ifade ediliyor.
Güvenlik çevreleri, önümüzdeki haftaların Suriye sahasında dengeleri kökten değiştirecek gelişmelere sahne olabileceğine dikkat çekiyor.