Siyonizm’e tepki gösteren Yahudi bir gencin sözleri sosyal medyada gündem oldu.
“OSMANLI DÖNEMİNDE FİLİSTİNLİLER EN İYİ KOMŞULARIMIZDI”
Siyonist fikirlerin Yahudiler ile Filistinliler arasındaki dostane ilişkileri yok ettiğini vurgulayan genç, “Osmanlı döneminde Filistinliler en iyi komşularımızdı. Gerçekten çok iyi anlaşıyorduk. Barış içinde yaşıyorduk. Burada var olan huzuru bozan tek şey Siyonizm’in fikirleridir” ifadelerini kullandı.
"İMANIN KÖKÜNDEN SÖKÜLMESİ HEDEFLENDİ"
Genç Yahudi, siyonist ideolojinin yalnızca siyasi emeller taşıyan bir akım olmadığını, aynı zamanda dini değerlere de saldırdığını ifade ederek, "Senin ultra-Ortodoks bir Yahudi olmanı istemiyorlar. Aksine, siyonizm seni askere gitmeye, savaşmaya, kendi kirli fikirleri uğruna can vermeye zorluyor" dedi. Bu sözler, Kudüs’te bazı Yahudi topluluklarının da siyonizmle arasına mesafe koyduğunu gözler önüne serdi.
OSMANLI’NIN KUDÜS’TEKİ 400 YILLIK HUZUR MİRASI
Kudüs, 1517 yılında Yavuz Sultan Selim’in Memlükleri Mercidabık Savaşı’nda mağlup etmesinin ardından Osmanlı topraklarına katılmıştı. Yavuz Sultan Selim, Kudüs’e bizzat giderek Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmiş, halka ekonomik reformlar vadetmişti. Osmanlı yönetimi Kudüs'te Müslüman, Hristiyan ve Yahudi toplulukların bir arada, barış içinde yaşamasını sağlamıştı.
KANUNİ’DEN HÜRREM SULTAN’A UZANAN HİZMETLER ZİNCİRİ
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kudüs büyük bir imar faaliyetiyle karşılaştı. Şehrin surları yenilendi, Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s-Sahra restore edildi. Hürrem Sultan adına inşa edilen tekke ise fakir halkın ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir merkez haline geldi. Kudüs’ün güvenliği için yollar kontrol altına alındı, sur dışı yerleşimlerin önü açıldı.
OSMANLI’NIN SON DÖNEMİ VE İNGİLİZ İŞGALİ
Osmanlı yönetimi boyunca Kudüs, istikrarını büyük ölçüde korudu. Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz dönemlerinde nüfus arttı, altyapı gelişti, tren yolları inşa edildi. Ancak I. Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı yönetimi sona erdi. 1917’de İngiliz mandası altına giren Kudüs, 1948’de İsrail devletinin Batı Kudüs’te ilan edilmesiyle köklü bir dönüşüm geçirdi. 1967 yılında ise İsrail Kudüs’ün tamamını işgal etti.
Günümüzde terör örgütü İsrail'in Filistin'de sürdürdüğü katliamlar hem müslümanlar hem hristiyanlar hem de birçok Siyonizm karşıtı Yahudi'nin Siyonist İsrail'in politikalarının din ve kimlik üzerinde nasıl baskı kurduğunu doğruluyor.
