Olay, geçtiğimiz pazartesi günü öğle saatlerinde Meram ilçesinin Ali Ulvi Kurucu Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre, 13-14 yaşlarındaki iki çocuk, mahallelerindeki Ramazan Bahçeci Camisi'ne gelerek, Uğur Şan’ın vefat ettiğini ve adına selâ verilmesi için imama kâğıt sundu. Camide görevli imam, verilen bilgiye dayanarak Uğur Şan’ın ismini anons etti ve selâyı okudu. Ancak bu durum, yakınlarının ve mahalle sakinlerinin şaşkına dönmesine yol açtı.
ÖLMEDİĞİ ORTAYA ÇIKINCA HERKES ŞAŞKINA DÖNDÜ
Selâ okunduktan sonra mahalledeki insanlar, Uğur Şan’ın evine doğru yöneldi. Evin önünde toplanan kalabalığı gören 28 yaşındaki Şan, şaşkınlıkla dışarı çıktı ve "Ben ölmedim" diyerek, herkese durumu açıkladı. Selâyı duyup gelen yakınları, bu açıklama karşısında şok oldular ve adeta hortlak görmüş gibi geri çekildiler. Şan, "Ben ölmedim, ayaktayım. Kahrolsun o düşman, beni öldüremedi" diyerek yaşadığı şoku dile getirdi.
ÇOCUKLARI ARACI ETTİLER
Şan, olayın ardından camiye giderek durumu araştırmaya karar verdi. Caminin güvenlik kameralarını izleyen Şan, iki çocuğun kendisine selâ okutan kişilerin, daha önce motosiklet yüzünden husumet yaşadığı kişilerle bağlantılı olduklarını fark etti. Bu durum üzerine Şan, polisle iletişime geçerek şikâyetçi oldu.
ÇOCUKLAR GÖZALTINA ALINDI, ŞİKÂYETÇİ OLUNDU
Olayın ardından, güvenlik kameraları üzerinden yapılan incelemeler sonucu 13 yaşındaki A.T. ve 14 yaşındaki Y.K. yakalandı. Çocukların ifadeleri alındıktan sonra haklarında işlem başlatıldı. Ancak, çocuklar serbest bırakıldılar. Uğur Şan, husumet sebebiyle yanlış bir selâ okumasının, ailesi ve kendisi için oldukça travmatik bir deneyim olduğunu belirterek suç duyurusunda bulundu ve bu kişilerin cezalandırılmasını talep etti.
“BEN ÖLMEDİM, AYAKTAYIM”
Olay sonrası Uğur Şan, mahallede kendisinin öldüğüne dair yayılan söylentilerin ardından, çok büyük bir şok yaşadığını ve bunun ailesini de olumsuz şekilde etkilediğini dile getirdi. Şan, "Beni öldü diye mahalle camisinde selâ verdirmişler. Ben ölmedim, ayaktayım. Bu şekilde bir şey olamaz. Annem, babam, komşularım rahatsızlık geçirdi. Karım hastanelik oldu, annem fenalaştı. Kimseye husumetim yok ama bana böyle bir oyun oynandı" dedi.
Ayrıca, Selâ mesajını duyan bazı aile üyelerinin kalp krizi geçirme noktasına geldiğini ve komşularının fenalık geçirdiğini belirten Şan, "Benim canım tehlikede. Benim canımın korunmasını istiyorum. Devletimizden beni güvence altına almasını istiyorum" diyerek yaşadığı endişeyi dile getirdi.
BABAANNESİ RAHATSIZLANDI
Olay günü, Uğur Şan’ın babaanne Fatma Şan da duyduğu selâ mesajı sonucu fenalık geçirdi. Fatma Şan, "Haydar oğlu Uğur Şan vefat etmiş deyince, huzurum gitti, kalbim sıkıştı, ölecektim. Su döküp ayıldılar. Benim çoluğum, çocuğum yüzüme su döküp beni ayılttı. Sonuna kadar davacıyım" diyerek yaşadığı sıkıntıyı anlattı.
UĞUR ŞAN’DAN DEVLET YETKİLİLERİNE ÇAĞRI
Olayın ardından, Uğur Şan, kendisini ve ailesini hedef alan bu yanlış bilgilerin büyük bir psikolojik yıkıma yol açtığını söyledi. "Ölmeyen insanın selâsı verilir mi? Benim canım tehlikede, bunlar bana zarar verebilir. Devletten, bu kişilerin benden uzaklaştırılmasını talep ediyorum" diyen Şan, yaşananların cezasız kalmaması gerektiğini belirterek adaletin yerini bulmasını istedi.