Davada 22’si tutuklu toplam 47 sanık, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkıyor. Duruşmalar, Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda devam ediyor.

Hemşire Sanık: "Yoğun Bakımların Doluluğu Para Demek"

Duruşmada savunma yapan tutuklu hemşire Hakan Doğukan Taşçı, hastanelerde yaşanan usulsüzlüklerle ilgili dikkat çekici iddialarda bulundu. Taşçı, “Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar” dedi. Ayrıca, ilaç temininde yapılan düzenbazlıkları da detaylandırarak, bazı ilaçları sattığını ve bu işlemlerden küçük bir komisyon aldığını ifade etti ve şöyle dedi:

"Ben ilaçları satıp sanık Hasan Basri’ye parasını verirdim. Fırat Sarı böyle talimat vermişti çünkü. Bu bebeklerin kullanması gereken bir ilaç. Sigortası varsa SGK karşılıyor. Bu ürün zaten zayi oluyordu, çöpe gidiyordu. İhtiyacı olan hastaya vermeme durumu söz konusu değil. Çok ufak da komisyon alıyorduk, 600 lira."

Ankara’da restoran basıp çalışanları darp ettiler! O anlar kamerada Ankara’da restoran basıp çalışanları darp ettiler! O anlar kamerada

"Doktor Eksikliği İhmallere Yol Açtı"

Taşçı, özellikle doktor bulunmayan durumlarda bebeklere müdahale etmek zorunda kaldığını belirterek, şöyle dedi:

"Doktor yerinde olmadığında acil durumlarda bebeklere işlem yaptığım oluyordu. Gıyasettin Mert ile çok tartışıyordum. Ben ambulans şoförü Gıyasettin Mert’i şikayet ettim zaten. Şafak Hastanesi’nde sürekli ihmali ölen hastalardan da bahsettim şikayetimde ama elimde çok fazla kanıt yoktu. Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyorlar mesela. Hasta kabulü konusunda basit bir hastaysa Fırat Sarı’ya danışıp, kendimin kabul ettiği de oluyordu. Burada eksiklik doktorun olmamasından kaynaklanıyor. Doktor yoksa ve hastaya müdahale edilemeyecekse çocuk zaten ölecek. Ben buna göz yumamadığım için müdahale ediyordum."

Kaynak: İhlas Haber Ajansı