1974 yapımı bu komedi klasiğinin yönetmeni Ertem Eğilmez, köyden büyük şehre gelen dört kardeşin –Saffet, Himmet, Hayret ve Gayret– macerasını İstanbul’da değil, dönemin dinamizmini en iyi yansıtan Ankara’da kurdu.
Göç dalgalarının, bürokratik yoğunluğun, kalabalık pazarların ve şehirleşme hızının tam ortasında olan başkent, filmde adeta başrollerden biri gibi yer aldı.
İŞTE FİLMİN UNUTULMAZ ANKARA MEKÂNLARI
Emek Mahallesi – Yeşiltepe Blokları
Kuyumcu Ali Rıza’nın (Münir Özkul) lüks evi olarak kullanılan apartman hâlâ ayakta.

Kennedy Caddesi – Eski İş Bankası Genel Müdürlüğü (Bugünkü BDDK Binası)
Kardeşlerin çuvallarla birbirini kovaladığı ve Himmet’in yük asansörüne sıkıştığı ikonik sahneler burada çekildi.

Kore Şehitleri Anıtı’nın bahçesi
“Ali Rıza görmesin” diye sırtlarını takkeli binaya verip 50 adım attıktan sonra kazı yaptıkları o sahne, bugün bile filmin en çok hatırlanan mizah anlarından biri. İşte o yer, tam olarak bu anıtın bahçesi.

Cinnah Caddesi – Eski Hürriyet binası ve PTT önü
Ali Rıza’nın kardeşleri yakalamak için sokak sokak peşlerine düştüğü kovalamaca burada yaşandı.

Eski Stad Oteli
Ali Rıza ile birlikte dönme kapıda kayboldukları meşhur otel sahnesi bu tarihi yapıda çekildi.

Güvenpark
Altınları bozduramadıkları için aç kalan kardeşlerin, su içerek açlıklarını gidermeye çalışan yer ise Güvenpark. Hatta filmdeki o su, parkın havuzundan.




