Toplantının açılışında konuşan Ankara İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Dallı, projenin tarımsal üretimde bilinçsiz ilaç kullanımını önleyecek tarihi bir adım olduğunu belirtti.
Dallı, “Bu sayede hem toprağımızı, suyumuzu ve insan sağlığını koruyacağız hem de ürünlerimizde pestisit kalıntısı riskini ortadan kaldırarak gıda güvenliğini üst seviyeye çıkaracağız. Ankara olarak bu devrim niteliğindeki projede pilot il olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.
Ankara’da şu ana kadar 659 ziraat mühendisinin B-Reçete düzenlemek için yetkilendirildiğini aktaran Dallı, uygulamanın Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasıyla tarımsal üretimde güçlü bir izlenebilirlik mekanizması kurulacağını söyledi.
SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?
Toplantıda projenin teknik detaylarını paylaşan Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Ersin Dilber, sistemin sağlık alanında kullanılan e-reçete modeline benzediğini vurguladı.
Dilber, süreçle ilgili şu bilgileri verdi:
Yetkili ziraat mühendisi üreticinin tarlasına giderek hastalığı veya zararlıyı yerinde teşhis edecek.
Uygulanması gereken ilacı ve dozu belirleyerek dijital ortamda elektronik reçete oluşturacak.
Zirai ilaç bayileri, yalnızca bu reçetede belirtilen ürün ve miktarı üreticiye satabilecek.
Tüm süreç kayıt altına alınarak izlenebilirlik sağlanacak.
Dilber, sistemin Türkiye’nin tarımsal ihracatında kalite sorunlarını azaltacağını da belirterek;
“Bu uygulama, Türk tarım ürünlerinin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü artıracak ve ihracatta zaman zaman yaşanan pestisit kalıntısı kaynaklı iade problemlerini büyük ölçüde ortadan kaldıracak.” İfadelerine yer verdi.
ÜRETİCİ VE SEKTÖR TEMSİLCİLERİNDEN YOĞUN İLGİ
Toplantıda sektör temsilcilerinin, ziraat mühendislerinin ve üreticilerin uygulamaya dair soruları tek tek yanıtlanarak merak edilen noktalar netleştirildi. Sistemin, hem üreticiyi doğru ilaca yönlendirmesi hem de çevresel riskleri azaltması açısından önemli bir milat olduğu vurgulandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yeni modeli, Türkiye’nin tarımsal sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda teknolojiyi merkeze alan kapsamlı bir dönüşüm olarak değerlendiriliyor.
