Türkiye’de son günlerde yeniden gündeme gelen 1239 sayılı Kanun, aslında Cumhuriyet’in ilk yıllarında çıkarılan ve o dönem için “toplumsal barışı sağlama” amacı taşıyan özel bir düzenlemeydi.
Peki 1239 sayılı kanun nedir, neden çıkarılmıştır, hangi sorunlara çözüm getirmiştir ve neden bugün yeniden konuşululuyor? İşte detaylar.
1239 SAYILI KANUN NEDİR?
1239 sayılı “Şark Mıntıkasında Muayyen Vilayet ve Kazalarda Ceraim Takibatı ile Cezalarının Tecili Hakkında Kanun”, 1928 yılında TBMM tarafından kabul edilen, belirli bölgelerde işlenen suçların takibini ve cezalarının uygulanmasını şartlı olarak erteleyen özel bir yasaydı.
Bu kanun, belirli vilayetlerdeki suçların takibatını geçici süreyle durduruyor, Mahkûmiyetlerin infazını askıya alıyor, Belirlenen süre boyunca yeni suç işlemeyen kişilerin eski suçlarını “işlenmemiş” sayıyordu.
Yani bu yasa, doğrudan bir af değil, şartlı bir uzlaşma ve geçiş hukuku modeli niteliğindeydi.
1239 SAYILI KANUN NEDEN ÇIKARILDI?
1925’teki Şeyh Said İsyanı, Cumhuriyet’in en büyük ilk kalkışmalarından biri oldu.
Bu isyanın ardından, yüzlerce dava açıldı, bölge uzun süreli bir baskı ve güvensizlik ortamına girdi, devlet-halk ilişkileri ciddi zarar gördü.
Doğu Anadolu’da (o dönemde “Şark Mıntıkası”) isyan sonrası kaos, kırılma ve güvensizlik hâkimdi.
1239 SAYILI KANUNUN AMACI NEYDİ?
Kanun, hem devlet otoritesini korumayı hem de halkla barışı yeniden tesis etmeyi hedefliyordu. Yasanın temel hedefleri şöyle özetlenebilir:
Bölgedeki isyan ve suç dalgası sonrası kırılan bağları onarmak adına “yumuşatıcı” bir adım atıldı.
Kanun, belirli bir süre; yeni suç işlemeyen, devlete teslim olan veya itaat eden kişilere
eski suçların silinmesi imkânı getiriyordu.
Bu yönüyle modern anlamda geçiş hukuku uygulamalarının erken bir örneği olarak görülmektedir.
1239 ILI KANUNUN NASIL İŞLEDİĞİ
Kanunda üç kritik mekanizma vardı: Bölgedeki suçlarla ilgili soruşturma, yargılama, mahkûmiyetlerin infazı geçici olarak durduruldu.
Kaçak durumundaki sanık ve mahkûmlar, yasanın yayımlanmasından itibaren 3 ay içinde başvurarak bu haktan yararlanabiliyordu.
Eğer kişierteleme süresi boyunca hiçbir yeni suç işlemezse,
önceki suç “yok sayılıyordu.” Aksi takdirde Türk Ceza Kanunu’nun tekerrür hükümleri işletiliyordu.
Bu nedenle 1239 sayılı kanun; af değil, koşul bazlı bir geçiş hukuku modeli olarak tanımlanıyor.
1239 SAYILI KANUN BUGÜN NEDEN GÜNDEMDE?
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 15 Kasım tarihli AA analizinde, bugünkü “terörsüz topluma geçiş” tartışmalarına ışık tutmak için bu yasayı örnek verdi.
Uçum’a göre; bu yasa, geçiş süreçlerinde özel yasaların çıkarılabileceğini gösteren bir model. TBMM’nin geçmişte kriz dönemlerine özel çözümler ürettiğinin tarihsel bir kanıtı.
Siyasi tartışmalar ise ikiye bölünmüş durumda, iktidar cephesi, bunu “barış merkezli hukuki bir açılım” olarak yorumluyor. Muhalefet cephesi ise bu tür bir uygulama affa dönüşür mü?” sorusunu gündemde tutuyor.




