ABD genelinde, Başkan Donald Trump yönetimine karşı “No Kings / Krallara Hayır” sloganıyla düzenlenen geniş katılımlı protestoların ikincisi hafta sonunda gerçekleştirildi. İlk olarak haziran ayında başlatılan gösteriler, bu kez ülkenin 50 eyaletinde, 2 bin 500’den fazla noktada yapıldı. Organizatörlerden Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), protestolara yaklaşık 7 milyon kişinin katıldığını açıkladı.
Göstericiler, Trump yönetiminin “yürütme gücünü aşırı şekilde genişlettiği” ve ülkeyi “militer ve otoriter bir yöne sürüklediği” iddiasında bulundu. Protestolarda demokrasi, ifade özgürlüğü ve insan haklarının korunması çağrıları öne çıktı.
TRUMP: “BEN KRAL DEĞİLİM”
Başkent Washington’a dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Başkanı Donald Trump, protestolara ilişkin sert açıklamalarda bulundu.
“Kral değilim. Ülkemizi harika kılmak için canımı dişime takıyorum. Hepsi bu. Ben hiç de kral değilim.”
Trump, ülkesine hizmet etmek için “yorulmadan çalıştığını” belirtti ve protestoları “şaka” olarak nitelendirdi.
“RADİKAL SOLCULAR FİNANSE EDİYOR” DEDİ
Gösterilerin finansmanına ilişkin de iddialarda bulunan Trump, protestoların milyarder iş insanı George Soros ve “radikal solcu gruplar” tarafından desteklendiğini ileri sürdü.
“Bu protestolar, Soros ve diğer radikal solcu manyakların işi. Ülkemizi temsil etmiyorlar. Gösteriler çok küçük, çok etkisizdi ve insanlar çıldırmıştı.”
Trump, kendisine yöneltilen “otoriter yönetim” eleştirilerini reddederek, “Amerika’yı yeniden güçlü ve saygı duyulan bir ülke haline getirmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
DEMOKRASİ VURGUSU ÖNE ÇIKTI
“Krallara Hayır” mitinglerinde protestocular, ABD’de yürütme gücünün denetim altında tutulması gerektiğini savunarak, “Demokrasi kral tanımaz” ve “Halkın gücü saraylardan büyüktür” yazılı pankartlar taşıdı. Organizatörler, bu hareketin “Trump’a karşı değil, demokrasiyi koruma hareketi” olduğunu vurguladı.
SİYASİ GERİLİM YÜKSELİYOR
Uzmanlar, bu protestoların ABD’de 2026 başkanlık seçimleri öncesinde politik kutuplaşmayı derinleştirebileceği görüşünde. Trump’ın açıklamaları ise, Beyaz Saray çevresinde “otoriterleşme” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.