İçişleri Bakanlığı’nın, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ile Büyükşehir Belediye Meclisi’nde görev yapan 38 üye hakkında “imar usulsüzlüğü” iddiasıyla görevi kötüye kullanma suçlaması kapsamında soruşturma izni vermesi üzerine, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden kapsamlı bir açıklama geldi.
ABB’nin resmi sosyal medya hesapları üzerinden yapılan açıklamada, kamuoyuna yansıyan haberlerin gerçeği yansıtmadığı savunularak, söz konusu sürecin önceki dönemden kalan usulsüz imar artışlarının engellenmesine ilişkin olduğu vurgulandı.
“SORUŞTURMA, USULSÜZ İMAR ARTIŞINA ENGEL OLUNMASI NEDENİYLE BAŞLATILDI”
Açıklamada, bazı basın yayın organlarında “Mansur Yavaş ve 39 meclis üyesi hakkında usulsüz imar artışı yapıldığı” yönünde servis edilen haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“İşin aslı şudur: Söz konusu soruşturma; Melih Gökçek döneminde yapılan usulsüz imar artışlarına engel olunması nedeniyle başlatılmıştır. Herhangi bir usulsüz imar artışı söz konusu değildir. Aksine, Dodurga bölgesine verilen usulsüz imar artışının veto edilmesine ilişkin karar, bu soruşturmanın konusudur.”
“AYNI İSİM, AYNIDOSYALAR”
ABB açıklamasında dikkat çeken bir diğer nokta ise soruşturma izni sürecinde görev alan mülkiye müfettişi oldu. Belediyeden yapılan açıklamada, söz konusu müfettişle ilgili daha önce de kamuoyuna yansıyan iddialar bulunduğu hatırlatıldı.
Bu mülkiye müfettişinin, geçmişte de Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni verilen başka dosyalarda görev aldığı, Melih Gökçek ile görüştüğü iddiaları nedeniyle Mansur Yavaş tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi. Aynı müfettişin bu dosyada da yer aldığının tespit edildiği ifade edilerek, tüm hukuki itirazların yapıldığı ve sürecin takip edildiği kaydedildi.
ABB, detaylı açıklamanın itiraz süreci tamamlandıktan sonra kamuoyuyla paylaşılacağını duyurdu.
SORUŞTURMA KARARININ ARKA PLANI: GÖLBAŞI İNCEK MAHALLESİ
İçişleri Bakanlığı’nın 21 Ekim 2025 tarihli kararının, Ankara’nın Gölbaşı ilçesine bağlı İncek Mahallesi’nde yaklaşık 90 hektarlık alanı kapsayan imar planları hakkında yürütülen yargı süreçleri sonrası alındığı belirtildi.
Söz konusu bölgede geçmişte yürürlükte olan imar planlarına karşı açılan davalar sonucunda, idari yargı tarafından planların hukuka aykırı bulunarak iptal edildiği hatırlatıldı.
MAHKEME: “ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE VE KAMUYARARINA AYKIRI”
Mahkeme kararlarında, yapılan plan değişikliklerinin şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı, ayrıca bu değişiklikleri zorunlu kılan somut ve teknik gerekçelerin ortaya konulamadığı vurgulandı. Bu iptallerin ardından belediyenin, eski planlara dönmesi ve yargı kararlarını eksiksiz uygulaması gerektiği belirtildi.
“GERİ DÖNÜN” UYARISI VE UYGULANMAYAN KARARLAR İDDİASI
İçişleri Bakanlığı’nın değerlendirmesinde, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin mahkeme kararları sonrası iptal öncesi duruma dönme yükümlülüğünü yerine getirmediği ifade edildi. Kararda, mahkeme kararları uygulanıyormuş gibi bir görüntü verildiği, ancak alınan yeni meclis kararlarıyla bu kararların fiili sonuçlarının ortadan kaldırıldığı iddiasına yer verildi.
MECLİS KARARI ALINDI, YAVAŞ VETO ETTİ
Mahkeme kararları doğrultusunda ABB Meclisi’nin, 9 Haziran 2022 tarihinde önceki yapılaşma koşullarına dönülmesini öngören bir karar aldığı, ancak bu kararın ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından veto edilerek yeniden görüşülmek üzere meclise iade edildiği belirtildi.
Veto sonrası dosyanın belediyenin ilgili birimlerine gönderildiği, ancak bu aşamada da yargı kararlarının uygulanmadığı yönünde tespitler yapıldığı ifade edildi.
“SÜREKLİ İHMAL VE GECİKME” GEREKÇESİYLE SORUŞTURMA İZNİ
İçişleri Bakanlığı kararında, görevi kötüye kullanma suçunun yalnızca tek seferlik bir eylemle sınırlı olmayabileceği, süreklilik gösteren ihmal ve gecikmelerle de işlenebileceği vurgulandı. Yargı kararlarının uzun süre yerine getirilmemesinin, şikâyetçilerin mağduriyetine yol açtığı ifade edilerek, bu gerekçelerle Mansur Yavaş ve söz konusu kararlarda oy kullanan 38 meclis üyesi hakkında soruşturma izni verildiği kaydedildi.
ABB cephesi ise, sürecin hukuki yollarla takip edildiğini ve kamuoyunun yanıltıldığını savunarak, itiraz süreci tamamlandığında daha kapsamlı bir bilgilendirme yapılacağını duyurdu.
