Müze, 29 yaşındaki Mücahit Çelebi’nin, Türk kahve geleneğini yaşatma hayalinin ürünü. Beş yıl boyunca Türkiye’nin dört bir yanını dolaşarak 16. ve 17. yüzyıllardan kalma kahve değirmenleri, 150’den fazla fincan ve kahveye dair birçok özel parçayı koleksiyonuna kattı. Çelebi’nin titizlikle topladığı ve restore ettirdiği bu eserler, Ankara Kalesi’nin tarihi atmosferinde ziyaretçilerle buluşuyor.
Hayalden Gerçeğe: Ankara Kalesi’nde Kahveyle Zaman Yolculuğu
Çelebi, “Türk kahvesini anlatan tam anlamıyla bir müze yoktu. Her müzede bir kaç parça bulunsa da kahveye adanmış kapsamlı bir alan eksikti. Ankara’da bu boşluğu doldurmak istedim” diyerek projenin arkasındaki motivasyonu anlattı. Müze, ziyaretçilerine sadece tarih değil, kahve kültürünün sosyolojik ve sanatsal boyutlarını da sunuyor.
Dönemlere Tanıklık Eden Eşsiz Koleksiyon
Müzenin girişinde, ziyaretçileri kahve ile ilgili hediyelik eşyalar karşılıyor. Abdülmecid döneminden kalma gümüş işlemeli kahve fincanları özel bir bölümde sergilenirken, üst katlarda Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan cezveler, kahve kavurma tavaları ve el değirmenleri gibi birçok orijinal parça yer alıyor. Ayrıca kahve ile birlikte anılan lokum ve şerbet gibi ikramlar da müzede özel olarak vurgulanıyor.
Kahveye Getirilen Yasakların ve Sosyal Etkilerin İzinde
Müze, kahvenin tarih boyunca sadece keyifli bir içecek olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir simge olduğunu gözler önüne seriyor. Osmanlı döneminde kahveye getirilen yasaklar, ulemaların çıkardığı fetvalar ve bu dönemde kahve içmenin bile cezalandırıldığı dönemler “hapishane” temalı bir bölümde anlatılıyor. Aynı zamanda saray kültüründe kahve falının yeri ve toplumdaki sosyal etkileri detaylandırılıyor.
Müzeyi Sadece Görmek Yetmez: Kahveyle İlgili Eşsiz Deneyimler
Ankara Kahve Müzesi, ziyaretçilerine sadece görsel bir deneyim sunmuyor. İki kişilik özel plak kabinlerinde kahveye dair türküler ve şarkılar dinlenebiliyor. Tahmishane adındaki bölümde ise geleneksel usullerle kahve çekirdeği dövme deneyimi yaşanıyor. Müze turunun sonunda ise “Özümüze” salonunda ziyaretçilere geleneksel Türk kahvesi ikram edilerek ziyaret anlamlı bir şekilde tamamlanıyor.
Geleceğe Kahve Kültürünü Taşımak
“Müze sadece geçmişi sergilemekle kalmayacak; kahve kültürünü yaşatacak, hissettirecek ve deneyimlettirecek bir alan olacak” diyen Mücahit Çelebi, “Türk kahvesinin toplumsal ve kültürel hafızamızdaki yerini gelecek nesillere aktarmak en büyük hedefim” sözleriyle müzenin vizyonunu paylaştı.
