Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde (ASBÜ) düzenlenen “Religion, Politics, and Diplomacy in a Multicultural World” (Çokkültürlü Bir Dünyada Din, Siyaset ve Diplomasi) başlıklı panelde, dinin uluslararası ilişkilerdeki rolü, siyasetle kesişim noktaları ve diplomasideki kültürel yansımaları akademik bir perspektifle tartışıldı. Panel, ASBÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
DİNİN DİPLOMATİK SÜREÇLERE YÖN VERİCİ ETKİSİ
Panelde söz alan Öğr. Gör. Dr. Tufan Kutay Boran, dinin çokkültürlü toplumlarda diplomatik ilişkilerde nasıl yönlendirici bir rol üstlendiğini değerlendirdi. Boran, farklı inanç gruplarının bir arada yaşadığı toplumlarda dinin sadece bir inanç sistemi değil, aynı zamanda diplomatik bir araç olarak da kullanılabildiğini vurguladı. Dinin toplumsal uzlaşı ve kültürel etkileşimdeki katkılarına değinen Boran, uluslararası diplomaside dini referansların doğru yönetilmesinin önemine dikkat çekti.
ETİK TEMELLİ DİN-SİYASET İLİŞKİSİ
ASBÜ Dr. Öğr. Üyesi Mahmut Yusuf Mahitapoğlu, konuşmasında din, siyaset ve diplomasi arasındaki etik temelli ilişkiyi ele aldı. Mahitapoğlu, dinin siyasete etkisinin tarih boyunca zaman zaman tartışmalı hale geldiğini belirterek, modern dönemde etik değerlerin dış politikada daha fazla yer bulması gerektiğini söyledi. Bu çerçevede Mahitapoğlu, dinin diplomasiye rehberlik eden bir etik zemin oluşturabileceğini dile getirdi.

KADINLARIN DİPLOMASİDEKİ KÜLTÜREL ROLÜ
Panelin bir diğer konuşmacısı Dr. Sri Roviana, çokkültürlü toplumlarda kadınların diplomasi ve kültürel süreçlerdeki etkisine dikkat çekti. Roviana, özellikle Güneydoğu Asya toplumlarında kadınların barış inşasında ve kültürlerarası diyaloğun güçlendirilmesinde aktif rol oynadığını ifade etti. Kadınların diplomatik süreçlerde temsiliyetinin artırılmasının, daha kapsayıcı politikaların oluşmasına katkı sağlayacağını vurguladı.
ENDONEZYA MODELİ: DİNİ ÇOĞULCULUK VE DİPLOMASİ
Endonezya Gadjah Mada Üniversitesi’nden Prof. Zuly Qodir, ülkesinin dini çoğulculuk anlayışını ve bunun diplomatik kültüre olan yansımalarını aktardı. Qodir, Endonezya’nın farklı din ve kültürleri barındıran yapısının, bölgesel ve küresel diplomaside barış temelli bir örnek oluşturduğunu belirtti. Bu çoğulcu yaklaşımın, dini ve kültürel farklılıkların diplomasi yoluyla uzlaştırılabileceğini gösterdiğini ifade etti.
DİN, SİYASET VE DİPLOMASİDE YENİ BİR PERSPEKTİF
Panel sonunda yapılan değerlendirmede, dinin siyaset ve diplomasiyle kesiştiği noktalarda kültürlerarası anlayışın güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Akademisyenler, çokkültürlü dünyada dinin bir çatışma unsuru değil, barış ve iş birliğini destekleyen bir köprü olarak ele alınmasının önemine dikkat çekti.





