Ankara'da eskiden sert ve yağışlı geçen kışların yerini artık kuru ve soğuk havalar, yaz aylarının ise aşırı sıcak ve nemsiz günler aldığı gözden kaçmıyor. Özellikle barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi ve toprağın nem kaybı, su kaynakları açısından tehlikenin ayak seslerini duyuyoruz.
BAŞKENTİN YAĞIŞ DÜZENİ TAMAMEN DEĞİŞTİ
Ankara’da bir zamanlar bahar aylarının sembolü haline gelen “40 ikindi yağmurları”, artık neredeyse hiç görülmüyor. Önceden nisan ayından haziran sonuna kadar süren yağışlı dönemler, bugün yerini düzensiz ve kısa süreli yağmurlara bıraktı. 1 gün boyunca yağan yağmurlar yerini 10 gün süren güneşli havaya bırakıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) verilerine göre, Ankara’da yıllık ortalama yağış miktarı son 20 yılda yaklaşık yüzde 15 oranında azaldı. Bu da hem tarım alanlarını hem de şehir içi su tüketimini doğrudan etkiliyor.

KÜRESEL ISINMA BAŞKENTİN HAVASINI ÖYLE DÖNÜŞTÜRDÜ Kİ...
Bilim insanlarına göre yaşanan değişimin temel nedeni, küresel ısınma ve iklim krizi. Atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun artmasıyla birlikte dünya genelinde sıcaklıklar yükseliyor, mevsim geçişleri dengesizleşiyor. Ankara özelinde ise bu durum yağışın azalmasına, yer altı sularının çekilmesine ve hava kirliliğinin artmasına yol açıyor. Ayrıca yapılan araştırmalar, 1980 yılından bu yana şehirdeki hava sıcaklığının en az 2 derece arttığını ortaya koydu.
SU KAYNAKLARI VE TARIM TEHDİT ALTINDA
Kuraklık yalnızca havayı değil, yaşamın her alanını etkiliyor. Başkent çevresindeki tarım alanlarında ürün verimliliği düşerken, barajlardaki su seviyeleri kritik seviyelere geriledi. Ankara’nın içme suyunu sağlayan Çamlıdere ve Kurtboğazı barajlarında doluluk oranı geçtiğimiz yıllara göre belirgin şekilde azaldı. Dolayısıyla vatandaşın kullandığı çeşme suyuna ulaşım bile özellikle bazı ilçelerde bulunmaz nimet haline geldi. Mevcut tablo devam ederse ilerleyen yıllarda su sıkıntısının kaçınılmaz olacağı da su götürmez bir gerçek.

VATANDAŞLAR DEĞİŞEN HAVAYA ALIŞMAKTA ZORLANIYOR
Bir dönem “sert kara iklimi” ile bilinen Ankara’da yaşayan vatandaşlar da söz konusu değişime dikkat çekiyor. Kış aylarında kar yağışının neredeyse tamamen ortadan kalktığını, yaz aylarında ise gölge bulmanın bile zorlaştığını belirten Ankaralılar, “Eskiden nisan yağmuru bereketti, şimdi tozdan nefes alamıyoruz” diyor.
BİNALAR YERİNE YEŞİL ALANLAR ARTIRILMALI
İklim uzmanları, Ankara’nın bu olumsuz gidişatını durdurmak için acil çevresel önlemler alınması gerektiğini ısrarla ifade ediyor. Ağaçlandırma çalışmalarının artırılması, su tasarrufu bilincinin yaygınlaştırılması ve şehir ısı adası etkisini azaltacak yeşil altyapı projeleri başta olmak üzere bir dizi adım öneriliyor. Bu noktada vatandaşın üzerine düşen ise suyun kıymetini bilmek.



