Ankara’nın Altındağ ilçesinde yer alan Azize Tereza Kilisesi, adını Lisieuxlu Azize Tereza’dan alıyor. Burası, Türkiye’deki Katolik cemaatinin önemli ibadet noktalarından biri olarak biliniyor. Yapı, tarihi izleri sayesinde hem bir ibadet alanı, hem de Ankara’nın çok kültürlü geçmişine ışık tutan önemli bir mimari miras niteliğinde.

YANAN KOLEJDEN DİPLOMATİK BİNAYA...

Bugünkü kilisenin bulunduğu alanda 1905 yılında Aziz Clement Fransız Koleji yer alıyor. Hristiyan Okullarının Kardeşleri tarafından inşa edilen okul, 1916 Ankara Yangını’nda çevredeki Ermeni mahallesiyle birlikte neredeyse tamamen kül oldu. Yangından günümüze sadece bir temel duvar kalıntısı ve bugün hâlâ kullanılan Kardeşler Sokak adı kaldı. İsim, o zamanlar Fransızca eğitim veren rahiplerin çalışmalarının bir mirası olarak yaşatılıyor.

Azize Tereza

1928’de ise buraya Fransız Cumhuriyeti’nin armasını taşıyan yeni bir bina yapıldı. Zemin katında Fransa Büyükelçiliği Kançılaryası, üst katında ise elçilik salonu ve küçük bir şapel yer aldı. Bir süre Fransız Sefiri’nin ikamet ettiği bina, daha sonra 1962’ye kadar Fransız İlkokulu olarak kullanıldı.

Daha sonra şapel bölümü, Assumptionist Rahip Ludovic Marseille tarafından tamamen kiliseye dönüştürüldü ve 3 Şubat 1929’da ilk ayin Fransızca olarak kutlandı. Yapı 12 Nisan 1980’de 1. derece kentsel sit alanı olarak tescillendi.

Azize Tereza2

BURAM BURAM SANAT KOKUYOR

Kilisenin iç mimarisini öne çıkaran en belirgin unsur, sunağın arkasındaki ana mozaik. Fransız sanatçı Hervé Vital tarafından yapılan eser, Kapadokya’daki kaya kiliselerinin ruhunu Altındağ’a taşıyor. Mozaikte; Mesih, Davut, Süleyman, Adem ve Havva sahneleri yer alıyor. Bir yanda çocuğu İsa’yı taşıyan Meryem, diğer yanda kutsayan İsa tasvirleri bulunuyor. Bu bölümlerin önünde mum yakmak için özel bir toprak alan da var.

Azize Tereza3

Sunaktaki büyük haç ise Madeleine Diener’in ellerinden çıkmıştır. Haçın ortasındaki sembol, açık iki parmakla İsa'nın hem insani hem ilahi doğasını, kapalı üç parmakla ise Kutsal Üçlübirliki temsil ediyor. Kilisenin sütunlarındaki koç başları Eski Ahit’in kurbanlarını simgeliyor. Tavandaki üzüm ve buğday motifleri ise ayinde kullanılan ekmek ve şarabı, yani Yeni Ahit’in kurbanını işaret ediyor.

Azize Tereza5

Başkentte toplu taşıma yenileniyor: Ankaray çalışması sonrası güzergâhlar güncellendi
Başkentte toplu taşıma yenileniyor: Ankaray çalışması sonrası güzergâhlar güncellendi
İçeriği Görüntüle

VİTRAYLAR BİR ASRIN YOLCULUĞUNU TAŞIYOR

Şapeldeki vitrayların bir bölümü 1914 yılında Bordeaux’da D.P. Dagrant tarafından hazırlandı. İzmit’teki Azize Barbara Fransız Koleji’nin kapanmasının ardından vitraylar Kadıköy’de muhafaza edilerek 1952’de bugünkü yerine yerleştirildi. Serinin tamamlanması için diğer vitraylar Floransa’da yapılarak kiliseye monte edildi.

Azize Tereza6

AZİZE TEREZA'YI TANIYALIM

Lisieuxlu Azize Tereza, sade yaşamı ve derin inancı sayesinde Katolik dünyasının en sevilen azizelerinden biri olarak kabul ediliyor. Annesini küçük yaşta kaybetmesiyle sarsılan çocukluğu, ablası Pauline’in desteğiyle şekillendi. Tereza, 14 yaşında yaşadığı "dönüşüm" deneyimini daha sonra kaleme aldığı Bir Ruhun Öyküsü adlı eserinde anlattı. Kutsal metinlere duyduğu bağlılık Tereza'nın maneviyatının temelini oluşturdu.

Azize Tereza4

Kendi tabiriyle "küçük yol" adını verdiği manevi yaklaşım, büyük işler yerine küçük ama içten sevgilerin Tanrı’ya ulaşabileceği fikrine dayanıyordu. Ölümünden önce veremle mücadele eden Tereza, hayatının son dönemini sevgi ve fedakârlık öğretisini güçlendirerek geçirdi. 1925’te azize ilan edilen Tereza, bugün özellikle misyonerlerin ve Fransa’nın koruyucu azizesi olarak kabul ediliyor. Bayram günü 1 Ekim’de anılıyor.

Kaynak: Haber Merkezi