Ankara’da yaşıyorsanız ve şehrin gri temposundan biraz uzaklaşıp nefes almak istiyorsanız, size söyleyeceğim ilk yer artık kesinlikle Türkiye Milli Botanik Bahçesi olur. Üstelik ulaşması da çok kolay; Ankaray’a binip birkaç aktarmayla kendinizi bambaşka bir dünyanın içinde buluyorsunuz.
Benim için bu bahçe, Ankara’da uzun zamandır eksikliği hissedilen “dev bir nefes alanı” oldu.
Ankaray’dan Botanik Bahçesi’ne nasıl gidilir?
Botanik Bahçesi, Tarım ve Orman Bakanlığı kampüsünün hemen yanında yer alıyor.
Ankaray’dan Beşevler veya Emek istasyonlarında inip kısa bir otobüs yolculuğu ya da minibüsle birkaç durak giderek çok rahat ulaşabilirsiniz. Araçla gidecekseniz de geniş otopark alanı sizi karşılıyor.
Yani “şehirden kaçmak” ama aslında şehirden hiç ayrılmamak gibi!
2200 dekarlık dev bir doğa alanı
İçeri adım attığınız anda Ankara’nın alıştığımız sert havası bir anda yumuşuyor.
Burası 2200 dekar alanıyla sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en büyüklerinden biri.
Her noktası özenle hazırlanmış:
-
Sulak alanlar
-
Göletler
-
Yürüyüş parkurları
-
Bisiklet yolları
-
Nadir bitki seraları
-
Dev ağaç koleksiyonları
Ankara’da böyle büyük, böyle düzenli bir yeşil alan görmek insanın içini gerçekten açıyor.
En çok ilgi çeken yer: Türkiye’nin bitki hafızası
Bahçenin kalbi sayılabilecek Milli Herbaryum, Türkiye’de yetişen on binlerce bitkiyi kurutulmuş örnekleriyle saklıyor. Yani içeri adım attığınızda aslında Türkiye’nin botanik tarihine giriş yapmış oluyorsunuz.
Bilimsel çalışmalara açık, uluslararası standartlarda bir arşiv… Ankara’da böyle bir tesis olması şehir için büyük bir kazanım.
Gölet çevresi: En çok fotoğraf çekilen yer
Gezinin en keyifli kısmı kesinlikle gölet çevresi. Kafeler, banklar, suyun sesi, hafif esen rüzgâr… İnsan burada ister istemez yavaşlıyor. Ben gölet kenarında oturup çayımı içerken kendimi Ankara'da değil, şehirden uzakta bir tatil köyünde gibi hissettim.
Çocuklar ve okul grupları için harika
Ankaralı aileler burayı çok seviyor. Her köşede bir eğitim alanı, bitki tanıtım levhaları, seralar ve doğayı anlatan panolar var. Çocukların canlı bitkileri görerek öğrenmesi bence çok değerli. Türkiye’nin dört bir yanından okullar buraya gezi düzenliyor, Ankara’dakiler için ise bulunmaz bir fırsat.
