Ankara'nın Sincan ilçesine bağlı Yenikent bölgesinde yer alan Zir Vadisi, hem doğal güzellikleri hem de binlerce yıllık geçmişiyle başkentin en dikkat çekici doğal sit alanlarından biri olarak dikkat çekiyor. Peribacalarından mağaralarına, arkeolojik kalıntılarından vadinin sessizliğini delen yaban hayatına kadar uzanan özellikleriyle bölge adeta "şehrin içindeki saklı vaha" olarak tanımlanıyor.

TARİHİN HAZİNELERİ BURADA YATIYOR

Yaklaşık 7 kilometre boyunca uzanan vadi, tarih boyunca çeşitli dönemlerde yerleşim yeri olarak kullanıldı. İçinden geçen Ova Çayı, bölgeyi hem tarım hem de ticaret için cazip hâle getirirken, ünlü seyyah Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde Zir Vadisi'nin İpek Yolu güzergâhlarından biri olduğunu yazar. 1930'lara kadar yaşamın sürdüğü köy yerleşimleri ise büyük bir heyelan nedeniyle terk edildi. Bölge, günümüzde ise ağırlıkla mesire alanı olarak ziyaret ediliyor.

DOĞAL BİR AÇIK HAVA MÜZESİ

Vadide hem Müslüman hem de Hristiyan mezarlıkları bulunuyor. Üzerlerindeki taş işçiliğiyle dikkat çeken pek çok mezar taşı, korunması için müzelere taşındı. Eski köy evlerinin yerini ise bugün bölgenin meşhur Ankara Armudu'nun yetiştirildiği küçük bahçeler aldı.

Zir Vadisii

Doğal süreçlerle oluşmuş mağaralar ve peribacaları ise vadinin jeolojik zenginliğini gözler önüne seriyor. Yakındaki Abdülselam Dağı'nda yer alan ve Bizans dönemine tarihlenen 24 gözlü mağara yapısı, bölgenin bin yıllardır aktif bir yaşam alanı olduğunun en önemli kanıtlarından biri.

ZENGİN BİTKİ VE HAYVAN VARLIĞIYLA DİKKAT ÇEKİYOR

Zir Vadisi ve çevresi yaklaşık 10 kilometrekarelik bir alana yayılıyor. Ova Çayı boyunca olta balıkçılığı bile yapılabiliyor. Yırtıcı kuşlar kayalık bölgeleri, küçük kuş türleri ise sık ağaçlarla kaplı bölümleri yuva olarak tercih ediyor. Tilki, kirpi, domuz ve zaman zaman da kurtların görüldüğü vadi, doğaseverler için de cazip bir rota sunuyor. Bahar aylarında açan çok sayıdaki kır çiçeği ise vadiyi adeta bir renk paletine çeviriyor.

TIMUR'UN FİLLERİNİN SAKLANDIĞI BÖLGE

Zir Vadisi'nin geçmişi yalnızca doğayla sınırlı değil. Bölge aynı zamanda tarih sahnesinde kritik bir role sahip. 1402'deki Ankara Savaşı sırasında Timur'un ordusundaki fillerini burada gizlediği ve bu sayede Yıldırım Bayezid'e karşı stratejik bir avantaj kazandığı rivayet ediliyor. Bu nedenle vadi, savaş tarihçileri için de son derece önemli bir araştırma noktası olmasıyla da önem taşıyor.

Zir

TURİSTLERİN GÖZDE ROTALARINDAN BİRİ

Bölgede yapılan yeni su hattı çalışmaları nedeniyle araç girişinin kısıtlandığı son dönemlerde, vadi daha çok yaya ve bisikletle gezilen bir rota hâline geldi. Doğal ortamda yürüyüş yapmak, fotoğraf çekmek veya piknik yapmak isteyen Ankaralılar ile yabancı turistler Zir Vadisi'ni sıkça ziyaret ediyor. Burası, tarihi izleri barındıran vatandaşların da cazibe merkezlerinden biri.

Pop ve opera buluşuyor: Ankara’da “POPERA” konseri sahne alıyor
Pop ve opera buluşuyor: Ankara’da “POPERA” konseri sahne alıyor
İçeriği Görüntüle

BÖLGE KORUMAYA ALINDI

Vadinin Yenikent girişinde yer alan Zağar Köprüsü, İpek Yolu üzerindeki önemli geçiş noktalarından biri olarak biliniyor. Bölge, 06.12.2018 tarihli Bakanlık Oluru ile "Doğal Sit – Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescillenmiş durumda.

GEÇMİŞİN KORUNAN KARANLIK SAYFALARI

Zir Vadisi ve çevresi, geçmişte Ermeni nüfusunun yoğun biçimde yaşadığı bölgelerden biri olarak da biliniyor. Bölgedeki arkeolojik kalıntılar ve mezarlıklar bu çok kültürlü yapının izlerini barındırıyor. Vadinin tarihi, zaman zaman karanlık dönemlere işaret eden olaylarla ilgili de oldukça dikkat çekiyor.

Geçmiş yıllarda bölgede maden arama çalışması yapılmak istenmiş ancak arkeologların müdahalesiyle bu girişim engellenmişti. Benzer şekilde, dönemin belediye başkanı tarafından planlanan açık hava amfi tiyatrosu projesi, sit statüsü nedeniyle uygulanamamıştı.

Kaynak: Haber Merkezi