Kızılay tabelası, başlangıçta sadece bir yol gösterici iken, gençlerin, sokak sanatçılarının ve sosyal medya kullanıcılarının kolektif katılımıyla adeta bir kent simgesi ve performans alanına dönüştü.
Kızılay tabelasının altındaki “Kızılay” yazısı, önce çalındı. Belediye müdahalesiyle yerine yenisi takıldı, ancak bu kez de sosyal medyada dikkat çekti. Gençler ve kentliler, tabelaya sticker yapıştırdı, grafitiler çizdi, fotoğraflar çekip paylaştı.

Belediye, tabelayı korumak amacıyla arkasına bir barfiks demiri yerleştirdi. Bu küçük müdahale, tabelayı sosyal bir etkileşim alanı haline getirdi. İnsanlar barfikse tutunarak fotoğraf çekiyor, sosyal medyada paylaşım yapıyor ve böylece tabela fiziksel bir mekânın yanı sıra dijital bir platformda da varlık kazanıyordu.

REDDİT’İN R/PLACE DENEYİMİNİ HATIRLATTI
Kızılay tabelasında yaşananlar, dijital dünyadaki Reddit’in r/place deneyimini hatırlatıyor. r/place’de kullanıcılar dev bir tuvalde yalnızca beş dakikada bir bir piksel boyayabiliyor ve sınırlı müdahaleleriyle kolektif bir sanat eserine katkı sağlıyordu.
Benzer şekilde, Kızılay tabelasına yapılan küçük müdahaleler ve sosyal medyada paylaşımlar, kullanıcıların mekana olan bağlılığını ve kolektif iz bırakma arzusunu ortaya koyuyor. Tabelaya dokunmak, sticker yapmak ya da barfikse tutunmak, fiziksel dünyada bir “piksel bırakmak” anlamına geliyor.

ANKARA’NIN SEMBOLLERİNDEN BİRİ OLDU
Kent simgeleri, resmi planlamadan ziyade topluluğun davranışlarıyla şekillenir. Kızılay tabelası, başlangıçta sıradan bir nesne iken sosyal medyanın etkisiyle kısa sürede Ankara’nın sembollerinden biri haline geldi.
Şehir planlamasında klasik olarak kent kullanıcıları pasif bir rol üstlenirken, bu süreç tabela üzerinden aktif bir katılım ve etkileşim örneği sundu. Belediye, barfiks ekleyerek bir müdahale yaparken, gençler tabelayı sahiplenerek kentin kimliğine katkıda bulundu.

KOLEKTİF HAFIZANIN VE SOSYAL DENEYİMİN BİR PARÇASI OLDU
Kızılay tabelası, kentte iz bırakmanın ve kolektif deneyimin sembolü oldu. Tabelanın kendisi basit bir yön levhasıydı, ancak toplulukla etkileşime girdikçe kolektif hafızanın ve sosyal deneyimin bir parçası haline geldi. Kızılay tabelası, fiziksel ya da dijital fark etmeksizin, kentin gerçek sahiplerinin kim olduğunu gösteren bir simge olarak ön plana çıkıyor.


