Çin’in Shaanxi eyaletinde, Xi’an kentinin Lintong Bölgesi’nde yer alan Qin Shi Huang’a ait 2.200 yıllık mezar, ülkenin tarihi ve kültürel mirası açısından büyük önem taşıyor. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu devasa mezar kompleksi, antik Çin’in ilk imparatorunun ebedi istirahatgahı olarak inşa edildi.
MEZAR NASIL YAPILDI?
MÖ 259 – MÖ 210 yılları arasında yaşamış olan Qin Shi Huang, Çin’i ilk kez tek bir imparatorluk altında birleştiren hükümdar olarak tarihe geçti. Mezar kompleksi, imparatorun ölümünden hemen sonra, onun için özel olarak inşa edildi. En az 700 bin işçinin çalıştığı düşünülen mezar inşaatı, dönemin ileri mühendislik bilgilerini yansıtıyor.
NEDEN BU GÜNE KADAR AÇILAMADI?
Mezarın bugüne dek açılmamış olmasının en büyük nedeni, içinde ölümcül tuzaklar bulunma ihtimali. Çinli tarihçi Sima Qian, yazılı kaynaklarında, mezara izinsiz girenleri ok ve yayla vuran düzeneklerin beklediğini ifade etmişti. Ayrıca, mezar içindeki nehirleri, gölleri ve denizi temsil eden kanalların akıcılığı sağlanmış cıva ile dolu olduğu belirtiliyor.
ANLATILANLAR EFSANEDEN İBARET DEĞİL
Arkeologlar tarafından mezar çevresinden alınan toprak ve su örneklerinde yüksek miktarda cıvaya rastlandı. Bu bulgular, Sima Qian’ın anlatılarının yalnızca bir efsane olmadığını düşündürüyor. Uzmanlara göre, bu kadar yüksek dozda cıva, kazı çalışmaları sırasında hayati tehlike oluşturabilir.
MEZARDA ZORLU ENGELLER BULUNUYOR
Sadece cıva tehlikesi değil; aynı zamanda mezar yapısının bozulma riski de kazının ertelenmesinde önemli rol oynuyor. Arkeologlar, bu mezarın açılması halinde benzersiz tarihi eserlerin zarar görmesinden ve yapının geri dönüşü olmayan şekilde tahrip edilmesinden endişe ediyor. Ayrıca, modern teknolojiye rağmen mezarın içindeki koşulların insan sağlığı açısından güvenli hale getirilememesi, araştırmalara başlama kararını geciktiriyor.
Şu an için mezarın ne zaman açılacağına dair resmi bir planlama bulunmuyor. Arkeologlar, teknolojik gelişmelerin ilerlemesiyle birlikte bir gün mezarın açılabileceğini umut ediyor. Ancak şimdilik hem bilimsel hem de etik kaygılar, bu gizemli yapının kapalı kalmasına neden oluyor.
