Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin enerji ve maden politikalarında yeni bir döneme girdiğini belirtti.
Erdoğan, Eskişehir’in Beylikova ilçesinde yürütülen yoğun çalışmalar sonucunda 310 ayrı noktada yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldığını ve nadir toprak elementleri, barit ve florit başta olmak üzere toplam 694 milyon tonluk kaynak tespit edildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu keşfin Türkiye için stratejik bir dönüm noktası olduğunu belirterek, Beylikova’daki pilot tesisin devreye alındığını, üretim sürecinin hızla ilerlediğini vurguladı.
“Türkiye artık enerji ve maden alanlarında dışa bağımlılığı azaltan, kendi teknolojisini geliştiren bir ülke konumuna geliyor.”
“KENDİ TEKNOLOJİMİZİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nadir toprak elementlerinin işlenmesinde teknolojiye sahip ülkelerin bilgi paylaşımında isteksiz davrandığını belirterek, Türkiye’nin kendi teknolojisini geliştirmesinin kaçınılmaz hale geldiğini söyledi:
“Bu alanda bilgi paylaşımından kaçınılması, Türkiye’nin yerli üretim kabiliyetini geliştirmesini zorunlu hale getiriyor. Biz kendi mühendislerimizle, kendi teknolojimizle bu süreci başarıyla tamamlayacağız.”
“MADENLERİMİZİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTEYENLER VAR”
Erdoğan, Türkiye’nin yer altı kaynaklarını ekonomiye kazandırmak istemeyen bazı çevrelerin yıllardır engelleme çabası içinde olduğunu ifade ederek sert açıklamalarda bulundu:
“Önce maden aramalarını durdurmaya, başaramazlarsa itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Amaç Türkiye’nin bu potansiyelini kullanmasını engellemek. Karadeniz gazında, Gabar’daki petrolde de aynı tavrı gördük. Milletimizden ricam, bu oyunlara karşı uyanık olmasıdır.”
UZMANLAR: TÜRKİYE DÜNYANIN EN BÜYÜK REZERVLERİNDEN BİRİNE SAHİP
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından CNN Türk’e konuşan uzmanlar, Türkiye’nin nadir toprak elementleri bakımından dünya çapında ön sıralarda yer aldığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Şenay Yalçın, bu elementlerin savunma sanayiinden çip üretimine, lazer teknolojisinden nükleer reaktör kontrol sistemlerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu vurguladı.
“Bu elementler geleceğin teknolojisini şekillendirecek. Türkiye, Çin’in ardından en büyük rezerve sahip ülkelerden biri konumuna geldi. Ancak rezerv kadar önemli olan, bu kaynakların işlenmesidir. Bu süreç yüksek maliyetli ve ileri düzey teknik uzmanlık gerektirir.”
SIRADA ISPARTA, KONYA, MALATYA, MANİSA VE BURDUR VAR
Prof. Yalçın, nadir elementlerin yalnızca Eskişehir’de değil, Isparta, Konya, Malatya, Manisa ve Burdur gibi illerde de bulunduğunu belirterek, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin yeni keşiflerle birlikte daha da büyüyeceğini ifade etti.
Bu illerde yürütülen jeolojik araştırmaların, Türkiye’yi dünyanın en büyük nadir element üreticileri arasında konumlandırabileceği değerlendiriliyor.
“TÜRKİYE’Yİ ÜST LİGE TAŞIYACAK”
Ekonomist Prof. Dr. Abdulkadir Develi ise nadir elementlerin ekonomik açıdan Türkiye’yi üst lige taşıyacak potansiyele sahip olduğunu söyledi.
“Çin şu anda bu alanda dünya lideri. Türkiye’nin hedefi, üretim kapasitesini artırarak yüksek katma değerli ürünlere dönüştürebilecek teknolojiye ulaşmaktır. Bu başarıldığında, hem enerji bağımlılığı azalır hem de ihracat gücümüz artar.”
Develi’ye göre Türkiye, nadir elementlerin işlenmesi ve sanayiye entegre edilmesi sürecini başarıyla tamamladığında, savunma, enerji, iletişim ve yapay zekâ teknolojilerinde büyük bir atılım gerçekleştirebilir.
STRATEJİK GÜÇ VE TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMÜN KİLİTİ: NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ
Uzmanlara göre Beylikova’da tespit edilen 694 milyon tonluk rezerv, Türkiye’nin enerji stratejisinde tarihi bir dönüm noktası niteliğinde.
Nadir toprak elementleri; savunma sanayi, yenilenebilir enerji, haberleşme, uzay teknolojileri ve yüksek teknoloji üretimi gibi alanlarda kritik rol oynuyor.
Bu kaynakların değerlendirilmesi, Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığına, ekonomik büyümesine ve jeopolitik etkisine doğrudan katkı sağlayacak.
