DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bingöl’de düzenlenen 'Halk Buluşması' programında ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ve ülkenin çözüm bekleyen meselelerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bakırhan, sürecin hızlanması gerektiğini vurgularken, “Hala dökülen kan yetmemiş gibi ‘Bu çatışmalar, bu şiddet ortamı devam etsin’ diyenler var. Kanla beslenenler var” ifadelerini kullandı.
Programda Bakırhan’a, DEM Parti Van Milletvekili, Meclis Başkanvekili Pervin Buldan ve Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü eşlik etti.
Türkiye’nin Acıları ve Ekonomik Bedeli
Bakırhan, konuşmasında ülke genelinde yaşanan çatışmalara dikkat çekerek, “Kars’tan Edirne’ye kadar her karış toprağa kan düştü. Her yürekte sızı var. Yeterince acı biriktirdik, yeterince gözyaşı biriktirdik. Türkiye bu meseleyi çözmediği için 3 milyar dolara yakın, bütçenin altı katı kadar bir kaynak harcandı” dedi.
Bakırhan, sürecin çözülmesi durumunda asgari ücretle geçinen yurttaşların daha fazla kazanacağını, emekçilerin insanca yaşayacakları bir ücret alacağını belirtti.
Barışın Önemi ve Gençlerin Geleceği
Bakırhan, çözümün sadece ekonomik faydalar sağlamayacağını, aynı zamanda toplumsal barışı da güçlendireceğini ifade etti:
“Bu mesele çözülürse annelerin gözyaşı duracak, sırtımızda tabut yerine demokrasiyi büyüterek yürüyeceğiz. Tekçilik, ırkçılık ve yok sayan politikalar bitecek. Gençlerimiz uyuşturucu batağından kurtulacak, daha iyi eğitim alabilecek ve iş bulma umutlarını büyütecek.”
Süreçteki Engeller ve Öcalan Görüşmesi
Bakırhan, sürece karşı çıkan taraflara da işaret ederek, “Hala bu sürece karşı olanlar var. Hala dökülen kan yetmemiş gibi ‘Bu çatışmalar devam etsin’ diyenler var. Kanla beslenenler var. Barışın bir an önce olması için Meclis’teki komisyon artık sürelere oynamamalı. Maçın 90’ıncı dakikasına geldik, yeterince uzatmalar oldu. Artık gidip Sayın Öcalan ile görüşmeli, bu süreç hızlandırılmalıdır” dedi.
Bakırhan’ın açıklamaları, hem çözüm sürecinin aciliyetine hem de toplumsal barışın sağlanmasının önemine dikkat çekerken, sürecin hızlandırılması gerektiğine dair güçlü bir mesaj içeriyor.
