DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, İmralı Adası üzerinden dikkat çeken bir çağrıda bulundu. Hatimoğulları, “Devletin gittiği yere siyaset neden gitmesin?” diyerek, Abdullah Öcalan’ın sürece dahil edilmesinin önemine vurgu yaptı.
“KOMİSYON, ÖCALAN’I DİNLEMELİ”
Hatimoğulları, Meclis’te kurulacak bir komisyonun PKK lideri Abdullah Öcalan’ı dinlemesinin süreci hızlandıracağını belirterek, “Komisyonun Sayın Öcalan’ı dinlemesi topluma güven verecektir” dedi. Bu adımın barış sürecine katkı sağlayacağını ifade eden Hatimoğulları, “Önyargılarla yol alınamıyor. Komisyon gecikmeden İmralı’ya gitmeli ve görüşmeleri başlatmalıdır” şeklinde konuştu.
“SÜREÇTE İKİNCİ AŞAMAYA GEÇİLDİ: DEMOKRATİK SİYASET DÖNEMİ”
Barış sürecine dair değerlendirmelerde bulunan Hatimoğulları, demokratik siyasetin bu süreçte kritik bir rol oynadığını belirterek, “Bir yılı aşkın süredir devam eden süreç ikinci aşamaya geçti. Bu aşama demokratik siyasete geçiştir” dedi. “Barışın filizi kırılgandır” ifadesini kullanan Hatimoğulları, bu sürecin başarıya ulaşması için daha fazla emek, kararlılık ve cesaret gerektiğini söyledi.
“MUHALEFET BARIŞTAN YANA AMA ENGELLER VAR”
Konuşmasında barış sürecine karşı çıkan çevrelere de tepki gösteren Hatimoğulları, “Muhalefet içinde barıştan yana olanlar var, ancak barışa karşı açıkça tutum alanlar da mevcut. Bu tarihi fırsatın önüne set çekmek büyük bir hatadır” ifadelerini kullandı. Barışın, “geçici bir manevra değil, stratejik bir tercih” olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, “Sayın Öcalan’ın barış için verdiği mücadele yıllara dayanıyor. Bu sürece sırt çevirmek, gelecek nesillere karşı işlenmiş bir suç olur” dedi.
“AİHM VE AYM KARARLARI UYGULANSIN”
Hatimoğulları, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Bazı davalar siyasallaştırılıyor” açıklamasına sert yanıt verdi. “Bu davaları siyasallaştıran bizzat sizin iktidarınız” diyen Hatimoğulları, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala ve Can Atalay gibi isimlerin tutukluluklarının son bulması gerektiğini ifade etti. “AİHM ve AYM kararları uygulanmalı, tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” çağrısında bulundu.
“İMAMOĞLU VE SEÇİLMİŞLER DERHAL SERBEST BIRAKILMALI”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer seçilmiş belediye başkanları hakkında hazırlanan iddianameye de değinen Hatimoğulları, “Bu dava da yargının siyasallaştığının açık bir göstergesidir. Seçilmişler derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.
Hatimoğulları, Avrupa Birliği’nin Türkiye raporuna da dikkat çekerek, “Rapor açıkça söylüyor: Yargıda kriz var, demokrasi çökmüş durumda, temel haklarda alarm çalıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçler ayrılığını ortadan kaldırdı” değerlendirmesinde bulundu. Hükümete “hakikatle yüzleşme” çağrısı yapan Hatimoğulları, “Raporda ilerleme değil, gerileme var. Bu gerçeği görmek gerekiyor” dedi.
“ASGARİ ÜCRET YOKSULLUK SINIRINA GÖRE BELİRLENMELİ”
Ekonomiye de değinen Hatimoğulları, mevcut bütçenin emekçileri korumaktan uzak olduğunu vurguladı. “Asgari ücretin hedef enflasyon oranında artırılması, emekçilerin maaşına enflasyon aracılığıyla el koymaktır” diyen Hatimoğulları, asgari ücretin en az 46 bin lira olması gerektiğini belirtti. “Asgari ücret sefalet ücreti olmaktan çıkarılmalı, yoksulluk sınırının en az yarısı oranında güncellenmelidir” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’Yİ CEZAEVİNE ÇEVİRDİLER”
Cezaevlerindeki hak ihlallerine dikkat çeken Hatimoğulları, “S ve Y tipi, yani kuyu tipi hapishaneler işkencehanelere dönüşmüş durumda. Mahpusların yaşam ve sağlık hakları sistematik biçimde ihlal ediliyor” dedi. Türkiye’nin “büyük bir cezaevine dönüştüğünü” savunan Hatimoğulları, hükümete demokrasi ve hukuk reformu çağrısı yaptı.
“DEM PARTİ’DEN TARİHİ FIRSAT VURGUSU”
Konuşmasının sonunda Türkiye için bir “tarihi fırsat” bulunduğunu vurgulayan Hatimoğulları, “Bu ülke demokrasiyi güçlendirmek, hukuku yeniden ayağa kaldırmak ve iç barışı sağlamak için önemli bir dönemeçte. Bu adımları atmak hepimizin sorumluluğu” diyerek sözlerini tamamladı.
