Bakan Tunç’un açıkladığı düzenleme taslağına göre, meskûn mahalde silahla ateş etme suçuna verilen hapis cezaları artırılacak. Halen 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülen bu suç için, yeni düzenlemede 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası getirilecek. Ayrıca, genellikle kutlamalarda sıkça kullanılan kuru sıkı silahlar da kapsama alınacak. Bu silahları kullanan kişiler için de ayrı olarak 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
KALABALIK ETKİNLİKLERDE DAHA AĞIR YAPTIRIMLAR
Tunç’un açıklamasında dikkat çeken bir diğer nokta ise cezaların kalabalık ortamlarda daha da ağırlaştırılması oldu. Düğün, nişan, asker uğurlaması gibi insanların toplu olarak bir araya geldiği organizasyonlarda silah sıkanların cezası yarı oranında artırılacak. Bakan Tunç, “Kimsenin sevinç günleri acıya dönüşmemeli. Bu tür sorumsuz davranışlara izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
TRABZON’DA GELİN ALMA MERASİMİNDE ATEŞ AÇILDI
Bakan Tunç, açıklamasında son dönemde yaşanan bazı olaylara da değindi. Trabzon’un Çaykara ilçesinde gelin alma merasiminde silahla ateş açılması sonucu 1 kişinin yaşamını yitirdiğini, 2 kişinin de yaralandığını hatırlattı. Olayla ilgili olarak 2 kişinin tutuklandığını duyuran Tunç, bu tür hadiselerin önüne geçmek için yasal düzenlemelerin gecikmeden hayata geçirileceğini söyledi.
İSTANBUL EYÜPSULTAN’DAKİ SALDIRGAN TUTUKLANDI
Adalet Bakanı ayrıca İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde trafikte bir kadın sürücünün önünü kesen ve aracına saldıran kişinin de tutuklandığını açıkladı. Bakan Tunç, “Toplumun huzurunu ve güvenini tehdit eden olaylara karşı yargı süreçleri titizlikle yürütülmektedir. Vatandaşlarımızın güvenliği için gerekli tüm tedbirleri almaya devam edeceğiz” diye konuştu.
KAMUOYUNDA YANKI BULDU
Türkiye genelinde her yıl çok sayıda kişinin yaralanmasına veya hayatını kaybetmesine neden olan düğün ve kutlamalarda silahla ateş etme olaylarına karşı alınacak yeni tedbirler kamuoyunda yankı uyandırdı. Uzmanlar, özellikle kırsal bölgelerde yaygın olan bu alışkanlığın ağır cezalarla caydırılabileceğini, ancak asıl çözümün toplumun bilinçlendirilmesiyle sağlanabileceğini belirtiyor.