Uzmanlara göre hastalık başlangıçta belirti vermeden ilerliyor; erken tanı ve yaşam tarzı değişiklikleriyle geri döndürülmesi mümkün.
Karaciğer yağlanması (Non-Alkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı – NAFLD), dünya genelinde obezite, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşamın artışıyla birlikte önemli bir halk sağlığı sorununa dönüşüyor.
Ulusal Gastroenteroloji Kongresi Başkanı ve Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Oğuz, hastalığın sessiz bir salgına dönüştüğünü belirterek, “Her dört yetişkinden birinde karaciğer yağlanması var” dedi.
Oğuz, obezite, yüksek kalorili beslenme, şekerli içecekler, hareketsizlik ve stresin en önemli risk faktörleri olduğunu vurguladı.
Karaciğer yağlanmasının artık sadece yetişkinlerde değil çocuklarda da görülmeye başladığına dikkat çeken Oğuz, çocukluk çağı obezitesindeki artışın hastalığın yaş grupları arasında hızla yayıldığını gösterdiğini ifade etti.
Hastalığın genellikle belirti vermeden ilerlediğini söyleyen Oğuz, tanının basit kan testleri ve ultrasonografi ile konulabileceğini belirtti.
Fazla kilolu olan, bel çevresi geniş, insülin direnci veya tip 2 diyabeti bulunan bireylerin düzenli kontrollerini ihmal etmemeleri gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Oğuz, tedavinin en etkili yolunun yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Toplam vücut ağırlığının yüzde 7-10 oranında azaltılması, haftada en az 150 dakika düzenli egzersiz yapılması ve Akdeniz tipi beslenme alışkanlığının benimsenmesi karaciğer yağlanmasını önemli ölçüde geriletir.”
Bu beslenme modelinin temelinin zeytinyağı, taze sebze-meyve, tam tahıllar, balık ve baklagillerden oluştuğunu söyledi.
Kan şekeri, insülin direnci, kolesterol ve trigliserit düzeylerinin düzenlenmesinin karaciğer hasarını durdurmada kritik rol oynadığını belirten Oğuz,
“Her hastanın tedavisi kişiye özel olmalıdır. Gerektiğinde destekleyici ilaç tedavileri uygulanabilir” dedi.
Tedavi edilmeyen karaciğer yağlanmasının uzun vadede siroz ve karaciğer kanseri riskini artırabileceğini vurgulayan Oğuz, şunları kaydetti:
“Siroz; kalıcı hasar, sertleşme ve organ yetmezliği anlamına gelir. Karaciğer nakillerinin en önemli nedenlerinden biri artık alkol dışı karaciğer yağlanmasıdır.”
Oğuz açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Karaciğer yağlanması, zamanında müdahale edildiğinde önlenebilir ve geri döndürülebilir bir hastalıktır. Toplumun bilinçlendirilmesi, obeziteyle mücadele ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yaygınlaştırılması kritik öneme sahip.”
