AŞK BİR DUYGU DEĞİL, ZİHİNSEL BİR KURGU MU?

Bu yaklaşıma göre insanların çoğu, gerçekte karşılarındaki kişiye değil, zihinlerinde yarattıkları kusursuz ilişki fikrine âşık oluyor. Aron’un tezine göre aşk, sanıldığı gibi yalnızca kutsal ve dokunulmaz bir duygu değil; büyük ölçüde kimyasal ve psikolojik olarak şekillendirilebilen bir süreç. Dolayısıyla doğru sorularla bu duygunun çözülmesi de mümkün.

12 DAKİKALIK “ACIMASIZ DÜRÜSTLÜK” SEANSI

Yöntemin temelini, kişinin kendisine yönelttiği 6 kritik soru oluşturuyor. Uzmanlara göre bu sorulara verilen samimi yanıtlar, romantik illüzyonları kısa sürede parçalayabiliyor:

Somut gerçeklik sorgusu:

Bu insan benim için gerçekten ne yapıyor?”
Sözler değil, yalnızca eylemler dikkate alınıyor. Somut davranışlar yoksa, sevilen kişi değil, anılar oluyor.

Yeniden seçim testi:

Bugünkü bilgi ve deneyimle o kişiyle ilk kez karşılaşsanız, yine onu seçer miydiniz?

Fedakârlık dengesi:

İlişkide sınırlarını kim daha çok aştı? Eğer yük sürekli tek taraftaysa, bunun aşk değil, tükenme olduğu vurgulanıyor.

Benzersizlik analizi:

Bu ilişkide alınan hangi duygu ya da kazanım başka hiçbir yerden elde edilemez?

Karakter aynası:

O kişinin yanındayken daha iyi birine mi dönüştünüz, yoksa kendinizden mi uzaklaştınız?

Dış göz bakışı:

Aynı durumu yaşayan bir arkadaşınıza ne tavsiye ederdiniz?

24 SAAT SONRA GERÇEK YÜZLEŞME

Sistemin en dikkat çeken aşaması ise cevapların yazıya dökülmesinden sonra geliyor. Uzmanlara göre bu cevaplar 24 saat sonra tekrar okunduğunda iki olasılık ortaya çıkıyor:

Okurken acı hissediliyorsa, kişi kabullenme sürecine girmiş demek.

Okurken huzur hissediliyorsa, duygusal bağ büyük ölçüde çözülmüş oluyor.

“GERÇEK AŞK DAYANIR, YANILSAMA DAĞILIR”

Yaklaşımı savunanlara göre gerçek aşk, bu kadar soğuk ve mantıklı bir sorgulamadan zarar görmeden çıkabiliyor. Ancak aşk zannedilen alışkanlıklar ve bağımlılıklar, bu sorular karşısında hızla dağılıyor. Özellikle Türkiye’de “vazgeçemem” olarak tanımlanan pek çok ilişkinin, aslında duygusal alışkanlıklardan ibaret olduğu vurgulanıyor.

HERKES İÇİN AYNI ETKİYİ GÖSTERMEYEBİLİR

Psikologlar ise yöntemin güçlü bir farkındalık sağlayabileceğini ancak her bireyin duygusal yapısının farklı olduğunu belirtiyor. Özellikle travmatik ilişkilerde profesyonel destek alınmasının önemine dikkat çekiliyor.

Sonuç olarak, aşk acısını yıllarca taşımak istemeyenler için bu “soğuk yüzleşme” yöntemi, yeni bir tartışma başlatmış durumda. Kağıt, kalem ve dürüstlük… Kararı verecek olan ise yine kişinin kendisi.

Editör Hakkında