Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, olası zam oranlarını ve yurtdışındaki uygulamaları değerlendirerek Türkiye için çözüm önerilerini paylaştı.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Erdursun, 2025’in ikinci yarısında enflasyonun yüzde 30’a ulaşması halinde, SSK ve Bağkur emeklilerinin yaklaşık yüzde 12 oranında, memur ve memur emeklilerinin ise toplu sözleşme farkıyla birlikte yüzde 18 oranında zam alabileceğini açıkladı.
Asgari ücretin ise hedeflenen enflasyona bağlı olarak belirleneceğini ifade eden Erdursun, 2026 için hedeflenen enflasyonun yüzde 16 olduğunu, bunun da yaklaşık yüzde 20 civarında bir artış anlamına geldiğini vurguladı.
Erdursun, Avrupa’daki uygulamalara dikkat çekerek, bazı ülkelerin çalışanlarını enflasyona karşı güçlü mekanizmalarla koruduğunu belirtti.
Almanya’da işverenlerin çalışanlarına 3 bin Euro’ya kadar vergiden muaf “enflasyon tazminatı bonusu” ödeyebildiğini, Fransa’da ise asgari ücretin (SMIC) otomatik olarak enflasyona endekslendiğini söyledi.
Ayrıca Belçika, Lüksemburg ve Slovenya gibi ülkelerde maaşların yaşam maliyeti endeksine bağlı olarak güncellendiğini, İskandinav ülkelerinde ise sendikaların gücü sayesinde ücret artışlarına refah payının da eklendiğini aktardı.
Türkiye’de ücret artışlarının büyük ölçüde enflasyon farkına bağlı olduğunu dile getiren Erdursun, refah payının sınırlı olduğunu ve sendikal pazarlık gücünün zayıf kaldığını ifade etti.
Bu durumun, çalışan ve emeklilerin alım gücünün korunamamasına yol açtığını vurguladı.
Erdursun, Türkiye’de hem fiyat istikrarının sağlanması hem de ücret politikalarının yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti.
Avrupa’daki uygulamalara benzer bir sistemin hayata geçirilmesi halinde çalışanların yalnızca alım gücünü korumakla kalmayıp, yaşam standardının da yükseltilebileceğini söyledi.
Aksi halde önümüzdeki yıllarda da alım gücü kaybının Türkiye’nin en önemli toplumsal sorunlarından biri olmaya devam edeceğini hatırlattı.