Gazze Şeridi’nde etkili olan yoğun yağış, İsrail saldırıları nedeniyle evsiz kalan binlerce Filistinli için yeni bir krize dönüştü. Ateşkesin yürürlüğe girdiği 10 Ekim’den bu yana yaralarını sarmaya çalışan siviller, bu kez sağanak yağış nedeniyle kaldıkları çadırlarda zor anlar yaşadı. Özellikle Deir el-Balah bölgesindeki El-Meş’ala kampında birçok çadır sel sularına gömülürken, gündelik yaşam tamamen durma noktasına geldi.
ATEŞKES SONRASI YENİ FELAKET: YAĞMUR ÇADIRLARI ÇÖKERTTİ
İsrail saldırıları sonucu evlerini kaybeden ve çadırlarda yaşamaya mecbur kalan Filistinliler, dünden bu yana bölgede etkili olan yağış nedeniyle zor durumda kaldı. Kampın büyük bölümünde çadırları basan sel suları, barınma alanlarındaki giysileri, yatakları ve temel eşyaları kullanılamaz hale getirdi. Çadırlarda yaşamaya çalışan aileler, gece boyunca suyun yükselmesini engellemeye çalıştı ancak çoğu sonuç alamadı.
KAMPLARDA YAŞAM KOŞULLARI DAHA DA KÖTÜLEŞTİ
El-Meş’ala kampında kalmaya çalışan aileler, yoğun yağışla birlikte barınma krizinin daha büyük boyutlara ulaştığını belirtti. Çadırda kalan Amal Zaqout, yağmurun tüm gece kesintisiz yağdığını söyleyerek, “Çadırımız tamamen su altında kaldı. Kuru bir yer bulmaya çalışsak da başaramadık. Sabahı bekledik ve dışarı çıkabildik. Şimdi yağmurdan korunabileceğimiz başka bir yer aramaya çalışıyoruz. Eşyalarımızı taşıyacak paramız yok. Sürekli acı çekiyoruz” ifadelerini kullandı.
KAMPLARDAKİ EŞYALAR KULLANILAMAZ HALE GELDİ
Aynı kampta yaşayan Mani Khalla ise yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Giysilerimi nereye koyacağım bilmiyorum. Hepsi su altında. Bu yırtık çadırı Şucaiyye’den kovulurken komşularımız vermişti. Yağmurdan korumuyor. Dün gece sel bastı, hiçbir şey yapamadık. Allah’tan başka kimsemiz yok.” Kamp halkı, barınma alanlarında temel ihtiyaçları bile karşılayamaz hale gelirken, yardım talebinin arttığı belirtiliyor.
GAZZE’DE KONUTLARIN YÜZDE 92’Sİ HASARLI YA DA YIKIK
7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden saldırılar nedeniyle Gazze’deki konut stokunun yaklaşık yüzde 92’si tamamen ya da kısmen yıkılmış durumda. Bölge halkı, güvenli barınma imkânına sahip olmadığından ya çadırlarda yaşamayı sürdürüyor ya da çökme riski taşıyan hasarlı evlerde kalmak zorunda kalıyor. Yoğun yağışla birlikte çadırlarda yaşanan su baskınları, mevcut insani krizi daha da derinleştirdi.




