Epifiz bezini en çok aktive eden madde olan Manna nedir, ne zaman ve nasıl keşfedildi? 

Manna Nedir?

Antik Mısır’da Manna diye isimlendirilen bu gizemli madde, esasında mono atomik altındır, yani altın tozudur. Literatürde “ORMUS” olarak da geçebiliyor ancak ORMUS içerisinde radyum, altın, gümüş, plâtin, magnezyum oksit bulunan bir nevi kokteyldir. Manna ise saf altındandır.

Antik dönemlerden beri büyük bir sır halinde üretilen bu madde, Antik Mısır’da sadece Firavunlar, Firavun ailesi ve üst düzey soylu kişiler tarafından kullanılmak üzere üretilmiş olmakla beraber, güç elde etmek için başka maksatlarda da kullanıldığı söylenmektedir.

Manna’nın Tarihçesi

Araştırmacıların çalışmalarına göre Manna ilk olarak “MU” medeniyetinde geliştirildi ve orada kullanılmaya başlandı. “MU” da ki adı da Mu-anna idi.

Antik dönemlerde, Manna’nın Mezopotamya ve özellikle Mısır’da kullanıldığı biliniyor. Spencer Cross  isimli araştırmacı yazar “The Great Pyramid: A Factory for Mono Atomic Gold” isimli kitabında  büyük piramidin içerisinde adeta fabrikasyon şeklinde Manna (mono atomik altın) üretildiğini iddia etmekte ve üretim tesisi hakkında detaylı bilgi vermektedir.
Kuran’da da geçtiğine göre, Hz. Musa’nın Manna (Kuran’daki ismiyle Kudret Helvası) yapımını bildiği anlaşılıyor. Hz. Musa bebekliğinden itibaren Firavun’un sarayında büyümüş ve Firavun ailesinin bir ferdi olarak kabul edildiği için çok iyi eğitilmiş ve kendisine bütün inisiye sırlar öğretilmiştir. Mısır’da çok az kimsenin bilmesine müsaade edilen bu sır, Hz. Musa’ya da öğretilmiştir. Nitekim İsraillilerin Mısır’dan sürülüp 40 yıl çölde yaşamaları esnasında, İsraillilerin bu kudret helvasını (Manna) yiyerek, sağlıklarını koruyup hayatta kaldıkları iddia edilmektedir.

Ünlü İslam Tarihçisi Ebû Ca’fer Muhammed Bin Cerir’üt – Taberi’nin, Tarih-i Taberi isimli eserinde anlattığına göre, “Hz. Musa kendisine Allah tarafından öğretilen bir otu kurutuyor, kurutulmuş otu ufalayıp altın üzerine serpip karıştırdığında, altın toz haline geliyordu.” diye yazıyor.
  
Yakın zamanlara kadar, bazı belli gizli örgütler (Masonlar, İlluminati, Tapınak Şövalyeleri vs.) dışında Manna toplumlarda unutulmuş iken 1904 yılında İngiliz Arkeolog “Sir Flinders Petrie” yaptığı bir araştırma esnasında Sina Yarımadası’nda bir mabette, bir kabın içerisinde garip beyaz bir toz bulur. Yapılan tahlil ve incelemeler sonucunda bu beyaz tozun çok gizemli Manna olduğu anlaşılır. Bu tarihten sonra da yüzyıllarca unutulup gündemden düşmüş olan Manna hakkında birçok araştırma ve inceleme yazıları ve kitaplar yazıldı.

1975 yılında ise Amerika’da Arizona Phoenix de çiftçilik yapan, David Hudson adındaki kişi tarafından, Manna özelliklerine benzer bir madde tesadüfen bulundu. Bu madde Ormus adında, mono atomik elementler karışımı bir madde idi.

David Hudson geniş arazisinde, toprağı işlerken bulduğu mono atomik şeklindeki parçaları ısıtarak işlemeye başladığında, pek çok esrarengiz sonuçla karşılaştı. Kendisi ortaya çıkan sorunları çözemediği için konularında uzman birçok bilim adamından ve laboratuvardan destek alarak uzun bir süre de bu maddenin sırrını çözmeye çalıştı.  

Söz konusu madde çok gizemli hallere bürünüyordu. Bir kap içine konan madde, yavaş yavaş derecesi artırılarak ısıtıldığında birkaç dakika sonra, ışık demeti halinde ve gizemli bir şekilde bir bölümünü kaybediyordu. Bu ısıtma esnasında yapılan ölçümlere göre, kaybolan madde oranı % 44, kapta kalan ise % 56 oranındaydı. Isıtma belli bir dereceye ulaştığında kaptaki malzeme ağırlığının sıfırın altına indiğini, hatta malzemenin içine konduğu kabında hafiflediği tespit edildi. Yani bu madde içine konduğu kabı da etkilemişti. Daha sonra kapta arta kalan malzeme soğutulmaya başlandığında, kaybolan maddeden dolayı, kaybolan ağırlığın tekrar yerine geldiği ve orijinal haline döndüğü görüldü. Ortada normal fizik kuralları ile izah edilemeyecek bir gizem vardı. Bu madde ısıl işlem gördüğünde yerçekimi kuvvetini etkiliyor ve yok ediyordu. Kendisi de halden hale geçiyor ve süper iletken halini alıyordu.

Bulunan bu mono atomik madde, kadim dönemlerde üretilmiş olan Manna’nın özelliklerini taşıyordu. Aralarındaki fark Manna, yapay bir madde olmasına mukabil, bu yeni maddenin doğal olması idi. Her ikisi de yerçekimi kuvvetini değiştiriyor, süper iletken vasfına sahip, çok çeşitli hastalıkların tedavisinde etkilidir.

Uzun uğraştan sonra David Hudson 1988 yılında ORMEs adıyla bu maddenin patentini alarak, ürettiği ürünleri dünya çapında pazarlamaya başladı. ORMEs, Manna gibi sadece saf altın orjinli bir madde olmayıp değişik mono atomik elementlerden ibaret bir karışımdır.  Bu mono atomik maddeler, kullanıldıkları dönemler ve bölgeler itibarı ile farklı isimlerle ifade edilmişlerdir. Bu maddeler, Manna, beyaz altın tozu, Orme, ORMEs, Mu-anna, Shemanna, cennet taşı ve egzotik madde adlarıyla da anılmaktadırlar. Fakat aslında hepsi de birbirinin benzeridir.

Muhabir: Haber Bülteni