Ülkemizin önemli iş adamlarından biri olarak tanınan Engin Polat ve eşi Dilan Polat, uzun bir süredir vergi kaçakçılığı ve kara para aklama iddialarıyla adları sıkça anılan isimler arasında yer alıyor. Bu iddialar nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Özellikle çiftin gösterişli yaşam tarzı ve iş dünyasındaki etkili konumları, haber başlıklarında sık sık yer almalarına neden oldu.
Ancak sessizliğini sürdüren Polat çifti, sonunda suskunluğunu bozarak kendilerini savundular. Polat ailesinin avukatları, çiftin ülkeyi terk etmediğini ve olağan hayatlarına devam ettiklerini belirten bir yazılı açıklama yaptı.
Asılsız İddialar ve İhbarlar
Ailenin avukatları, müvekkillerinin uzun bir süredir kamuoyunu meşgul eden spekülatif haberler nedeniyle bu açıklamayı yapma zorunluluğu hissettiklerini ifade etti. İddiaların temelini oluşturan asılsız ihbarlar, çiftin karşısına çıkarılan asılsız iddialar ve iftiralar sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatılmıştı.
Yargı Mercilerine Güven İfade Edildi
Polat ailesinin avukatları, Türkiye Cumhuriyeti yasal mercilerinin bu soruşturmaları titizlikle yürüteceğine inandıklarını belirtti. Ancak, bu süreçte dikkat çeken bir başka nokta ise asılsız iddiaların ve mesnetsiz bilgilerin kamuoyuna sızdırılması oldu.
Bu bağlamda yapılan açıklamada, sadece gündem yaratmak amacıyla bazı şahıslar tarafından servis edilen asılsız açıklamaların, Polat çiftinin maksatlı olarak adeta linç edilmesini amaçladığına dikkat çekildi. Ayrıca, bu tür eylemleri gerçekleştiren kişilere karşı gerekli yasal sürecin takip edileceği ve her türlü dava ve şikayet hakkının saklı tutulduğu belirtildi.
Olağan Hayatlarına Devam Ediyorlar
Polat çiftinin avukatları, müvekkillerinin adli makamlara ve Türk yargısına olan sonsuz güvenlerini vurguladılar. Bu nedenle, müvekkillerinin yasal sürecin sonuçlanmasını beklediklerini ve yasal süreç tamamlanana kadar olağan hayatlarına devam edeceklerini kamuoyuna bildirdiler. Yargı mercilerine güvenilmesi ve asılsız açıklamalara itibar edilmemesi konusunda kamuoyuna çağrıda bulundular.
