Hacettepe Üniversitesi’nden Yükümlülere Yönelik Sanat Terapisi Programı
Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü, sosyal sorumluluk alanında dikkat çeken bir projeye imza attı. Bölüm öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Nergis ve araştırma görevlisi Gözde Akkaya Akkoçoğlu öncülüğünde, yükümlülere yönelik altı oturumdan oluşan Sanat Terapisi programı başarıyla gerçekleştirildi.
Sanatın İyileştirici Gücü Ön Planda
Sanat terapisi, bireylerin ruhsal dünyalarını keşfetmelerine ve içsel sorunlarıyla yüzleşmelerine imkân tanıyan, giderek daha fazla önem kazanan bir yöntem. Hacettepe Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği bu çalışmada da sanatın iyileştirici yönü kullanılarak yükümlülerin duygusal, sosyal ve bilişsel açıdan desteklenmesi amaçlandı.
Katılımcılar, program süresince resim, müzik, drama ve diğer yaratıcı ifade araçlarını kullanarak kendilerini özgürce ifade etme fırsatı buldu. Uzmanlara göre bu süreç, yükümlülerin duygusal yüklerini hafifletmelerinde ve sosyal hayata daha sağlıklı uyum sağlamalarında önemli bir rol oynadı.
Altı Oturumluk Yapılandırılmış Program
Çalışma toplamda altı oturumdan oluştu. Her bir oturum, farklı bir temaya ve sanatsal yönteme odaklandı:
-
İlk oturumlarda katılımcıların birbirlerini tanıması ve güven ortamının oluşması hedeflendi.
-
Orta oturumlarda resim, müzik ve dramatik canlandırmalar üzerinden duyguların ifade edilmesi teşvik edildi.
-
Son oturumlarda ise katılımcıların edindikleri deneyimleri paylaşmaları ve gündelik yaşama aktarmaları sağlandı.
Program boyunca gözlemlenen ilerleme, sanatın bireyler üzerindeki derin etkisini bir kez daha kanıtladı.
Uzman İsimlerin Akademik ve Uygulamalı Katkısı
Proje, Hacettepe Üniversitesi’nin alanında yetkin iki isminin katkısıyla hayata geçti:
-
Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Nergis, klinik psikoloji alanındaki akademik çalışmalarıyla tanınıyor. Nergis, sanat terapisi uygulamalarının özellikle risk gruplarında ve yükümlüler üzerinde pozitif etkiler oluşturduğunu vurguladı.
-
Arş. Gör. Gözde Akkaya Akkoçoğlu ise sanat temelli psikolojik müdahaleler üzerine çalışmalar yürütüyor. Akkoçoğlu, yaratıcı yöntemlerin bireylerin kendini ifade etme becerisini güçlendirdiğini belirtti.
Her iki isim de, sanat terapisi programının sadece psikolojik değil, aynı zamanda toplumsal uyum sürecine de katkı sağladığının altını çizdi.
Yükümlüler İçin Rehabilitasyon ve Toplumsal Kazanım
Sanat terapisi, yükümlülere yalnızca duygusal bir boşalım fırsatı sunmakla kalmadı; aynı zamanda sosyal rehabilitasyon açısından da önemli katkılar sağladı. Katılımcıların öfke kontrolü, empati geliştirme, stresle başa çıkma ve iletişim becerilerini güçlendirme gibi alanlarda ilerleme kaydettikleri gözlemlendi.
Uzmanlara göre, bu tür çalışmalar yükümlülerin yeniden topluma kazandırılması sürecinde kritik bir rol oynuyor. Çünkü sanat, bireylerin kendini ifade edebildiği güvenli bir alan sunarken, aynı zamanda sosyal bağların yeniden kurulmasına aracılık ediyor.
Hacettepe Üniversitesi’nden Toplumsal Sorumluluk Vurgusu
Hacettepe Üniversitesi, sadece akademik eğitim ve araştırmalarla değil, aynı zamanda topluma doğrudan katkı sunan projelerle de dikkat çekiyor. Üniversite yönetimi, bu tür çalışmaların artarak devam edeceğini ve özellikle hassas gruplara yönelik sosyal destek projelerinin çoğaltılacağını belirtiyor.
