Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hakkında son dönemde ortaya atılan “görevden alma” iddiaları ve Fidan’ın, Suriye ordusuyla entegrasyona direnen PKK’nın uzantısı YPG’ye ilişkin “Tekrar askeri yollara başvurmak istemiyoruz” sözleri üzerinden yapılan eleştiriler siyasetin gündemine taşındı.
Bu eleştirilere AK Parti eski milletvekili Şamil Tayyar’dan dikkat çeken bir değerlendirme geldi. Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda özellikle Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin tartışmalara değindi.
DEM PARTİ’YE SERT ELEŞTİRİ
Şamil Tayyar, paylaşımında DEM Parti’nin tutumunu eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“DEM, sanki Türkiye savaş kaybetmiş gibi Sevr Anlaşması benzeri bir teklif sunuyor. Lozan’ı, Anayasa’nın ilk 4 maddesi dahil 42, 66, 127. maddelerini tartışmaya açıyor, yerel özerklik istiyor. Terörle mücadele edenlerin yargılanmasını, teröristler için anıt mezar ve anma töreni yapılmasını öneriyor. Sınır kapıları açılarak YPG’yle işbirliği çağrısı yapıyor.”
Tayyar, bu söylemlerin toplumsal huzuru zedelediğini savundu.
“MAZLUM ABDİ ENTEGRASYONA DİRENİYOR”
Paylaşımının devamında Suriye’deki gelişmelere değinen Tayyar, YPG’nin elebaşı Mazlum Abdi’ye ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Suriye’de Mazlum Abdi ise bölücü mesajlarını tekrarlayarak entegrasyona direniyor, özerklik ısrarını sürdürüyor. Dışişleri Bakanımız, devletin bu konudaki duyarlılıklarını dile getirdiği için içeride ve dışarıda saldırıya uğruyor.”
ERDOĞAN İLE FİDAN ARASINDA GÖRÜŞ AYRILIĞI YOK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan arasında görüş ayrılığı olduğu yönündeki iddialara da net yanıt veren Tayyar, şu değerlendirmede bulundu:
“Altını çizeyim, Cumhurbaşkanımız ve Fidan arasında bu konuda görüş ayrılığı yok. Bu tavır, hem AK Parti hem MHP’nin çözüm raporunda aynen korunuyor. Onun için iki rapordan da rahatsızlar, öfkelerini Fidan’dan çıkarıyorlar.”
“AYARA İHTİYAÇ VARSA FİDAN DEĞİL DEM’DİR”
Şamil Tayyar, açıklamasının sonunda DEM Parti ve PKK’ya yakın çevrelere yönelik uyarılarını şu sözlerle dile getirdi:
“DEM/PKK ve işbirlikçileri, kardeşlik hukuku ve toplumsal huzuru istiyorlarsa; Türkiye’ye Yugoslavya muamelesi yapmaktan vazgeçmeleri, toplumun sinir uçları ve devletin kuruluş değerleriyle oynamamaları gerekir. Hele Öcalan’ın köhnemiş ideolojik fantezilerini, yeni devletin inşası gibi sunmasınlar. Eğer, bir ayara ihtiyaç varsa, o Fidan değil süreci sabote eden DEM’dir.”




