Gazze’de sivillere yönelik saldırıları protesto eden gösteriler İstanbul’un farklı noktalarında devam etti. Sirkeci’de bir restoran zincirinin şubesi önünde toplanan yaklaşık 25 genç, Filistin bayraklarıyla İsrail’in saldırılarını ve onu desteklediğini ileri sürdükleri markaları protesto etti. Aynı zamanda Üsküdar Bahçelievler Mahallesi’nde açılması planlanan McDonald’s şubesine karşı mahalle sakinleri de bir araya gelerek tepkilerini dile getirdi.
PROTESTOLAR SIRKECİ’DEN BAŞLADI
İstanbul Sirkeci’de, Gazze’de yaşanan katliamları kınamak amacıyla toplanan grup ellerinde Filistin bayrakları taşıyarak, İsrail’i ve onu desteklediğini iddia ettikleri markaları hedef alan sloganlar attı. Göstericiler, restoran zincirinin şubesi önünde toplanarak “Soykırımı durdurun” çağrısında bulundu. Bazı göstericilerin taşınan pankartlarda restoranın İsrail’e destek verdiğine ilişkin suçlamalara yer verdiği, binaya Filistin ve Türk bayraklarının asıldığı gözlemlendi. Yetkililer, gösterinin genel olarak barışçıl geçtiğini, güvenlik güçlerinin bölgedeki düzeni sağladığını ifade etti.
ÜSKÜDAR’DA MAHALLE AYAKTA: MCDONALD’S ŞUBESİNE TEPKİ
Üsküdar Bahçelievler Mahallesi’nde açılması planlanan McDonald’s şubesine karşı mahalle sakinleri sokakta toplandı. Mahalle halkı, Gazze’deki olayların devam ettiği bir dönemde İsrail’i desteklediği iddia edilen firmalara maddi katkı sağlanmasını istemediklerini belirtti. Ellerinde pankartlar ve Filistin bayraklarıyla yapılan protestoda, açılacak şubenin mahallede faaliyet göstermesinin istenmediği sık sık vurgulandı.
MAHALLE SAKİNLERİNDEN SERT MESAJLAR
Protestoya katılan mahalle sakinlerinden Cemal Uyan, yaptığı açıklamada şubenin açılmaması için kanuni haklarını kullanacaklarını ve mahalle olarak kararlı olduklarını söyledi. Uyan, “Biz onların ekmeğinde değiliz. Bu firma burada olduğu müddetçe protestomuza devam edeceğiz” ifadelerini kullanarak kararlılık mesajı verdi. Bir diğer mahalle sakini Güler Şentürk ise, “Mahallemizde kandan yapılmış yiyecekler istemiyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi. Şentürk, Gazze’deki çocukların kanıyla üretilmiş bir ekonomik döngenin parçası olmak istemediklerini vurguladı.
TEPKİLERİN ARKA PLANINDAKİ BOYKOT VE DAYANIŞMA HAREKETLERİ
Protestolar, Gazze’de yaşananların ardından bazı tüketiciler ve topluluklar tarafından başlatılan markalara yönelik tepkilerin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Sosyal medyada ve yerel inisiyatiflerde yayılan çağrılar, belirli markaların politik tutumlarına veya uluslararası ilişkilerdeki algıya göre tüketici tepkilerinin şekillendiğini gösteriyor. Mahalle bazlı tepkiler ise yerel demokrasi ve halk katılımı örneği olarak öne çıkıyor; sakinler açılacak işletmeleri hukuki süreçler ve imza kampanyalarıyla da engellemeye çalışacaklarını belirtiyorlar.
GÖSTERİLERDE DÜZEN VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Her iki gösteride de güvenlik güçleri bölgeye intikal ederek asayişin korunmasına yönelik önlemler aldı. Yerel kaynaklar, gösterilerin genel olarak barışçıl seyretmesine karşın zaman zaman tansiyonun yükseldiğini, polis ekiplerinin provokasyonları önlemeye çalıştığını aktardı. İlgili iş yerleri ve mahalle temsilcileri, konunun hukuki zeminde ele alınması gerektiğini belirterek taraflara itidal çağrısında bulundu.
TOPLUMSAL DUYARLILIK VE GELECEK ADIMLAR
Mahalle sakinlerinin ve gençlerin sokaktaki tepkileri, Gazze’deki insani krize ilişkin toplumsal duyarlılığın yüksek olduğunu gösteriyor. Protestoların önümüzdeki günlerde benzer biçimde devam edebileceği, yerel inisiyatiflerin imza kampanyaları, hukuki başvurular ve kamuoyu eylemleriyle sürece katkı sağlayabileceği ifade ediliyor. İlgili markalar ve yetkililerden gelecek açıklamalar, protestoların seyrini etkileyecek önemli bir faktör olmaya devam edecek.