TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kapsamında Milliyetçi Hareket Partisi tarafından hazırlanan 120 sayfalık “Terörsüz Türkiye” raporunun detayları kamuoyuna yansıdı. Raporda, terörün tamamen tasfiye edilmesi ve örgüt mensuplarının topluma kazandırılmasına yönelik kapsamlı bir yol haritası yer aldı.
TERÖRÜN TASFİYESİ İÇİN ÜÇ AŞAMALI PLAN SUNULDU
Sabah gazetesinde yer alan habere göre raporda, terörün sona erdirilmesi için üç aşamalı özel bir düzenleme yapılması gerektiği vurgulandı. Bu üç aşama raporda,
“Silahların tam olarak bırakılması, örgüt mensuplarının resmi işlem sebebiyle adli mercilere teslim olması ve rehabilitasyon süreci”
şeklinde sıralandı.
SÜREÇ TÜM ÖRGÜT MENSUPLARINI KAPSAMALI
Raporda, sürecin yalnızca Türkiye’de bulunan örgüt mensuplarıyla sınırlı tutulmaması gerektiği ifade edildi. Örgütün yurtdışında bulunan ve kontrolünde olan diğer örgütsel yapılara mensup kişilerin de bu sürece tam olarak katılmalarının şart olduğu vurgulandı.
SUÇA KARIŞMAMIŞ KİŞİLERE CEZASIZLIK VURGUSU
Raporda, güvenlik güçlerine teslim olan ve herhangi bir suç eylemine karışmamış kişilerle ilgili dikkat çeken bir ifadeye yer verildi. Metinde,
“Güvenlik güçlerine teslim olup ‘örgütten ayrılıyorum’ diyen ve hiçbir suç eylemine iştirak etmemiş örgüt mensupları cezasızlıkla karşılanır”
denildi.
ETKİN PİŞMANLIK VE DENETİMLİ SERBESTLİK ŞARTLARI
Etkin pişmanlıktan yararlanacak kişiler için uygulanacak denetim sürecine de raporda ayrıntılı şekilde değinildi. Buna göre, etkin pişmanlıktan yararlanan kişinin toplumla uyum sorunları yaşamaması amacıyla 1 yıl süreyle denetimli serbestliğe tabi tutulacağı, bu sürenin gerek görülmesi halinde 3 yıla kadar uzatılabileceği “Yani, teslim olan örgüt mensubu serbest bırakılsa bile (ilk yıl – en fazla 3 yıla kadar) denetim altında tutulur” ifadeleriyle açıklandı.
YASAL DÜZENLEME İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR
Raporda, yasal düzenlemelerin hayata geçirilebilmesi için sahadaki durumun net biçimde ortaya konulması gerektiği de vurgulandı. Buna göre, silahların tam olarak teslim edilip imha edildiğinin devletin emniyet güçleri tarafından tespit edilmesi ve bu tespitlere bağlı olarak teslim olan örgüt mensubu sayısının dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Bu şartların oluşmasının ardından örgütün fiili varlığının sona erdiğinin ilan edilmesi gerektiği kaydedildi.



