Türkiye Yazarlar Birliği tarafından organize edilen programa, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan başta olmak üzere çok sayıda şair, yazar, akademisyen, öğrenci ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Programın düzenlendiği Taceddin Dergahı, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığı mekân olması nedeniyle katılımcılar için ayrı bir manevi anlam taşıdı.
Anma programı Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından öğrenciler tarafından İstiklal Marşı’nın 10 kıtası hep bir ağızdan seslendirildi. Marşın okunduğu anlarda, milli mücadelenin ruhunu yansıtan dizeler Taceddin Dergahı’nın duvarlarında yeniden yankılandı.
“AKİF’İN SESİ MİLLETİN VİCDANINDA YANKILANMAYA DEVAM EDİYOR”
Programda konuşan TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil, aynı zamanda milletin vicdanı olduğunu vurguladı. Faniliği ve insanın dünyadaki acziyetini hatırlatan Arıcan, hakiki ebediyetin şöhretle değil, rahmetle anılmak olduğunu ifade etti.
Arıcan, Ersoy’un dizelerinde yer alan rahmet ve inanç duygusunun bugün hâlâ bu mekânda yaşadığını belirterek, “Akif’in sesi milletin vicdanında hâlâ yankılanıyor. Onun dizelerindeki ruh, Taceddin Dergahı’nın duvarlarında yaşamaya devam ediyor” dedi.
“BURASI BİR MÜZE DEĞİL, AHLAK VE VİCDAN MEKTEBİDİR”
Bugünün bir yas günü olmadığını, aksine Mehmet Akif Ersoy’un bıraktığı emaneti sürdürme kararlılığının göstergesi olduğunu dile getiren Arıcan, Taceddin Dergahı’nın anlamına dikkat çekti. Bu mekânın sadece bir müze olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Arıcan, “Bu meşale ve bu ocak sönmeyecek. Ebediyet budur, rahmetle anılmaktır. Biz Taceddin Dergahı’nı bir müze olarak görmüyoruz. Burası bizim için bir ahlak mektebi, bir vicdan evi, Milli Mücadele’nin ruh cephesi ve manevi kaynağıdır.” İfadelerine yer verdi.
