İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmayı sıra dışı bir yöntemle doğrudan Gazze halkına dinletmeye hazırlanıyor. Ancak bu talimat, İsrail ordusunda yeni bir gerilimi tetikledi.
ORDUDAN SERT İTİRAZ GELDİ
İsrail basınında yer alan haberlere göre, Başbakanlık Ofisi, orduya Gazze’nin çeşitli noktalarına dev hoparlörler kurarak konuşmayı canlı yayınlama emri verdi. Ancak Times of Israel ve Kanal 12’nin haberlerine göre ordu, bu emre şiddetle karşı çıktı.
Askeri kaynaklar, böyle bir operasyonun askerleri mevcut mevzilerinden çıkarıp sivil yerleşim bölgelerine yönlendireceğini, bunun da onları Hamas için kolay hedef haline getireceğini belirtti.
“PSİKOLOJİK SAVAŞ EYLEMİ”
Ordunun itirazlarına rağmen Haaretz gazetesi, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) talebi geri çevirmeyeceğini ve hazırlıklara başladığını yazdı. Gazeteye konuşan bir askeri yetkili, bu hamleyi “psikolojik savaş eylemi” olarak nitelendirdi.
DİPLOMATİK KUŞATMA ALTINDA
Netanyahu, BM kürsüsüne son dönemde benzeri görülmemiş bir uluslararası baskı altında çıkıyor. Avustralya, Kanada ve Fransa gibi müttefik ülkelerin Filistin’i resmen tanıması, UCM’nin Netanyahu hakkında “insanlığa karşı suç” şüphesiyle tutuklama emri çıkarması ve UAD’deki “soykırım davası”, İsrail üzerindeki baskıyı zirveye taşıdı.
New York’a hareketinden önce meydan okuyan bir açıklama yapan Netanyahu, konuşmasında “kendi gerçeklerini anlatacağını” ve “katillere, tecavüzcülere ve çocukları yakanlara İsrail’in kalbinde devlet vermek isteyen liderleri kınayacağını” söylemişti.
7 EKİM PROPAGANDASI YAPILACAK
Netanyahu ve ekibi, New York’ta BM konuşması öncesi 7 Ekim saldırılarını merkezine alan yoğun bir propaganda faaliyeti yürütüyor. İsrail Başbakanlığı’nın resmi hesabı @IsraeliPM üzerinden yapılan paylaşımlarda, Filistin devletini tanıyan liderler hedef alınıyor.
Netanyahu, son paylaşımında, “korkunç 7 Ekim katliamından sonra terörü muazzam bir ödülle ödüllendiriyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Bazı raporlarda bu iletişim stratejisi, İsrail’in dezenformasyon kampanyasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Özellikle, sahte hesaplar ve yapay zeka kullanılarak ABD’li siyasetçilere yönelik İsrail yanlısı içerikler yayılması iddiaları dikkat çekiyor.