ABD’de reşit olmayan kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, fuhuş ağı ve seks amaçlı insan kaçakçılığı suçlamalarıyla hafızalara kazınan Jeffrey Epstein skandalı, dosyaların kademeli olarak kamuoyuna açılmasıyla yeniden gündemin üst sıralarına taşındı. Tartışmalar sürerken, ABD’li medya patronu Rick Wiles’ın Epstein dosyalarıyla ilişkilendirerek yaptığı sert ve açıklamalar kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Rick Wiles, politikacıların küçük kız çocuklarına tecavüz ettiğini ve MOSSAD’ın elindeki bu görüntülerle ABD’ye şantaj yaptığını söyleyerek; "Liderlerimiz, Yahudilerin Amerika'yı elde tutması için küçük kızlara tecavüz eden aşağılık pisliklerdir. Bu ülkede olan budur. FBI'ımız yozlaşmış, Yüksek Mahkeme yozlaşmış, Adalet Bakanlığı yozlaşmış, medya yozlaşmış, tüm ülke yozlaşmış. Çünkü biz her şeye kadir Tanrı'dan uzaklaştık ve Kabala uygulayan Yahudilerin ulusu kirletmesine izin verdik. Cesaretle açıklıyorum, bu gerçeğin Amerikan halkına ulaşmasını istiyorum. ABD'li politikacılar küçük çocuklara tecavüz ediyor. İsrail de bunu yararına kullanıyor. İsrail MOSSAD tarafından videoya çekiliyor böylece İsrail, Amerikan politikacılarına şantaj yapıyor. Bugün Amerika'nın durumu bu! Tanrı, bu hale geldiğimiz ülkeyi yok etmeli." İfadelerini kullandı.

EPSTEİN DOSYALARI YENİDEN GÜNDEMDE
Amerikan finansçı Jeffrey Epstein, 2000’li yılların ortalarından itibaren reşit olmayan kız çocuklarını istismar ettiği iddialarıyla soruşturmaların odağına girmişti. 2008’de Florida’da yapılan tartışmalı savcılık anlaşmasıyla hafif bir ceza alması, yıllar boyunca adalet sisteminin güçlü isimleri koruduğu eleştirilerine neden oldu.
Epstein, 2019 yılında federal düzeyde yeniden tutuklandı; ancak New York’taki cezaevinde yargılama süreci devam ederken ölü bulundu. Resmî kayıtlara “intihar” olarak geçen ölüm, kameraların çalışmaması ve güvenlik ihmalleri nedeniyle kamuoyunda şüpheleri artırdı.

BİNLERCE SAYFALIK BELGE, BİTMEYEN TARTIŞMA
2024 ve 2025 yıllarında ABD Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan on binlerce sayfalık Epstein belgeleri, uçuş kayıtları, e-postalar ve fotoğraflarla birlikte kamuoyuna sunuldu. Belgelerde çok sayıda politikacı, iş insanı ve ünlü ismin adı geçerken, yetkililer bu durumun suçlama anlamına gelmediğini, çoğu kaydın sosyal ilişki veya tanık beyanı kapsamında yer aldığını vurguladı.

Özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 1990’lı yıllarda Epstein’ın özel jetiyle yaptığı iddia edilen uçuşlara dair bilgiler yeniden tartışma konusu oldu. Belgelerde Trump’a yönelik bir suçlama yer almazken, dosyalarda isminin geçmesi kamuoyunda yoğun polemiklere yol açtı.
RİCK WİLES’IN AÇIKLAMALARI GÜNDEMİ SARSTI
Tam da bu süreçte, ABD’li medya patronu Rick Wiles’ın Epstein skandalını işaret ederek yaptığı açıklamalar yeni bir tartışma başlattı. Wiles, bazı Amerikalı politikacıların çocuklara yönelik cinsel suçlara karıştığını öne sürerek, bu durumun yabancı istihbarat servisleri tarafından şantaj aracı olarak kullanıldığını iddia etti.

Jeffrey Epstein olayı, İsrail’in ABD’de güç, siyaset ve para ilişkilerinin adalet sistemi üzerindeki etkisini sorgulatan en büyük skandallardan biri olarak kayıtlara geçti. Rick Wiles’ın son açıklamaları ise bu karanlık dosyanın hâlâ kapanmadığını, aksine yeni tartışmalarla derinleştiğini bir kez daha ortaya koydu.




