Ankara, yalnızca başkent kimliğiyle değil, aynı zamanda binlerce yıllık bir şifa kültürüne ev sahipliği yapan termal kaynaklarıyla da dikkat çeker. Kızılcahamam, Ayaş, Haymana ve Sincan gibi ilçelerde yoğunlaşan sıcak su kaynakları; hem tarihi geçmişleri hem de doğal tedavi potansiyelleri nedeniyle bugün hâlâ büyük ilgi görmektedir. Roma döneminden bu yana kullanılan bu sular, sağlık turizminin gelişmesine önemli katkı sağlamıştır.

KIZILCAHAMAM VE SEY HAMAMI
Ankara’nın en bilinen termal bölgesi Kızılcahamam’dır. İlçedeki en eski şifa merkezlerinden biri olan Tarihi Sey Hamamı, yaklaşık iki bin yıllık geçmişiyle öne çıkar. Meşe ve çam ağaçlarıyla çevrili doğal bir vadi içerisinde yer alan hamam, halk arasında “ölümden başka her derde deva” olarak anılır.
Sey Hamamı’nın sıcak sularının; karaciğer hastalıkları, safra kesesi problemleri, mide rahatsızlıkları, dolaşım bozuklukları, romatizma ve cilt hastalıklarına iyi geldiğine inanılır. Kasları gevşetici ve rahatlatıcı etkisi nedeniyle stres, uykusuzluk ve yorgunluk yaşayanlar tarafından da tercih edilir. Tarihi yapısı ve doğayla iç içe konumu ile Kızılcahamam, sağlık arayanların uğrak noktası olmayı sürdürmektedir.
AYAŞ KAPLICALARI
Ankara’nın şifa merkezlerinden biri olan Ayaş, 17. yüzyıldan beri bilinen kaplıca kültürüyle tanınır. İlçedeki Tarihi Paşa Hamamı ve Karakaya Kaplıcası, hem banyo hem de içme suyu olarak kullanılabilen kaynaklara sahiptir.
Ayaş suyunun mide ve bağırsak tembelliğini giderdiği, safra kesesi ve böbrek taşlarının dökülmesine yardımcı olduğu, hazımsızlık ve kabızlık üzerinde olumlu etkiler gösterdiği ifade edilir. Banyo olarak kullanıldığında romatizma, siyatik, lumbago ve bazı kadın hastalıklarına destekleyici bir tedavi sunduğu kabul edilir. Son yıllarda bölgede çok sayıda modern termal tesis açılmış ve turizm hareketliliği artmıştır.
SİNCAN TERMAL KAYNAKLARI
Sincan, Ankara merkezine yakın konumuyla kolay ulaşılabilir bir termal alandır. Jeotermal sahada termal oteller, kaplıca tesisleri ve aquaparklar bulunur. Su sıcaklığının 36 ile 42 derece arasında değiştiği kaynağın içeriğinde sodyum, klorür, bikarbonat, florür ve sülfat gibi mineraller yer alır.
Bu sular; eklem hastalıkları, kronik bel ve boyun ağrıları, yumuşak doku rahatsızlıkları, tendon sorunları ve spor yaralanmalarında destekleyici bir etki sunmaktadır. Ayrıca sedef ve nörodermit gibi bazı deri hastalıklarında da olumlu sonuçlar verdiği belirtilmektedir. Sincan’daki tesisler hem günübirlik hem konaklamalı kullanım imkânı sunar.

HAYMANA KAPLICALARI
Anadolu’daki en eski şifa merkezlerinden biri ise Haymanadır. Hititlerden Romalılara uzanan tarihi kalıntılar, kaplıcanın binlerce yıllık geçmişe sahip olduğunu gösterir. Galatların bölgeye “sıcak su membası” anlamına gelen Galatia Salutaris adını vermesi, Haymana’nın o dönem için bile önemli bir sağlık bölgesi olduğunu işaret eder.
Haymana suyunun en dikkat çekici özelliği, kaynağından çıktığı sıcaklıkta kullanılabilmesi ve ısı işlemine gerek duyulmamasıdır. Su sıcaklığı ortalama 44.5 derecedir. Bikarbonat, kalsiyum, sodyum ve magnezyum içeriğiyle; romatizma, fıtık, kireçlenme, sindirim sistemi sorunları, solunum yolu hastalıkları, nörolojik rahatsızlıklar ve strese bağlı problemler üzerinde etkili olduğu ifade edilir. Dinlendirici, rahatlatıcı ve kozmetik amaçlı da tercih edilmektedir.
ŞİFA VE DOĞA BİR ARADA
Ankara’nın termal bölgeleri yalnızca sağlık için değil, doğayla iç içe vakit geçirmek için de büyük bir potansiyel taşır. Özellikle Kızılcahamam’ın ormanlık alanları, yürüyüş parkurları ve temiz havası; kaplıca deneyimini doğa turizmi ile birleştirir.
Türkiye’de termal turizmin önemli merkezlerinden biri olan Ankara, hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler tarafından ilgi görmeye devam etmektedir. Tarihi şifa geleneği ve doğal kaynaklarıyla şehir, günümüzde de önemli bir sağlık rotasıdır.

